Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
MISRECKON : English Turkish

v. yanlış saymak, yanlış hesaplamak

MISREPRESENT : English Turkish

v. yanlış tanıtmak, yanlış sunmak, kötü temsil etmek

MISREPRESENTATION : English Turkish

n. yanlış tanıtma, kötü temsil etme

MISRULE : English Turkish

n. kötü yönetim

MISRULE : English Turkish

v. kötü yönetmek, kötü hükümet, karışıklık

MISS : English Turkish

n. hanım, bayan (evlenmemiş), matmazel, kız, ıska, karavana, isabet etmeme

MISS : English Turkish

v. ıskalamak, özlem duymak, gözlemek, vuramamak, kaçırmak, özlemek, aramak, eksik olmak, kaçırmak (fırsat)

MISS FIRE : English Turkish

ıskalamak

MISS ONE'S FOOTING : English Turkish

ayağı kaymak, tökezlemek

MISS OUT : English Turkish

atlamak

MISS THE BOAT : English Turkish

fırsatı kaçırmak

MISS THE BUS : English Turkish

fırsatı kaçırmak

MISS THE MARK : English Turkish

hedefi vuramamak, ıskalamak, konu dışı olmak

MISS THE OPPORTUNITY : English Turkish

v. fırsatı kaçırmak

MISS THE POINT : English Turkish

anlayamamak, konuyu anlamamak

MISS UNIVERSE : English Turkish

Bayan Kainat, Miss Universe (Bayan Kainat) güzellik yarışması birincisi

MISS UNIVERSE CONTEST : English Turkish

Bayan Kainat güzellik yarışması, dünyayı temsil edecek en güzel kadını seçmek için her yıl düzenlenen yarışma

MISS UNIVERSE PAGEANT : English Turkish

Bayan Kainat güzellik yarışması, her yıl düzenlenen dünya güzellik yarışması

MISS WORLD PAGEANT : English Turkish

dünya güzellik yarışması, her yıl düzenlenen dünya güzellik yarışması

MISSA SOLEMNIS : English Turkish

Beethoven (1827'de yayınlanan) tarafından bestelenen müzikal

MISSAL : English Turkish

n. dua kitabı, katolik dua kitabı

MISSEL : English Turkish

n. ökseardıcı

MISSHAPE : English Turkish

v. şeklini bozmak, kötü biçim vermek

MISSHAPEN : English Turkish

adj. biçimsiz, şekilsiz, çirkin

MISSILE : English Turkish

n. mermi, füze, atılan şey, ok