Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

MY HEAD IS SPLITING : English Turkish

aşım çatlıyor, başım çok ağrıyor

MY HEAD SWIMS : English Turkish

aşım dönüyor

MY HEAD TURNS : English Turkish

aşım dönüyor

MY HEART FAILED A BEAT : English Turkish

kalbim duracakmış gibi oldu, kalbimden yerinden çıkacakmış gibi oldu, kalbim bir an için durdu

MY HEART SANK : English Turkish

üyük hüsrana uğradım, büyük hayal kırıklığına uğradım, endişe duydum

MY HEARTIES : English Turkish

interj. canlarım, dostlarım

MY HOME IS MY CASTLE : English Turkish

evim benim kalemdir, evim benim istihkâmımdır, ben kalemin kralıyım

MY HUSBAND : English Turkish

n. kocam

MY INTENDED HUSBAND : English Turkish

müstakbel kocam

MY INTENDED WIFE : English Turkish

müstakbel karım

MY KIND OF MAN : English Turkish

enim tarzım olan adam, benim beğendim insan tipi, benim tipim; iyi ilişki kurabileceğim kimse

MY LAI : English Turkish

Vietnam Savaşı esnasında sakinleri ABD birliklerince öldürülen Vietnam'ın güneyinde bir grup köy

MY LAI MASSACRE : English Turkish

My Lai katliamı, ABD birliklerinin 1968 yılında ortada bariz bir provokasyon yokken bir Vietnam köyündeki 500 yerliyi öldürdükleri Vietnam Savaşı hadisesi

MY LEARNED FRIEND : English Turkish

okumuş arkadaşım, eğitim görmüş arkadaşım

MY LIPS ARE SEALED : English Turkish

dudaklarım mühürlü, dudaklarım sıkıca kapalı, hiç kimseye söylemeyeceğim, sırrı koruyacağım

MY LORD : English Turkish

efendim, bir asilzadeye hitap etmek için kullanılan saygı unvanı

MY LYMPH NODES ARE SWOLLEN : English Turkish

lenf bezlerim şişti

MY MOTHER IS A SOAP OPERA ADDICT : English Turkish

annem dizilik filimlerden hoşlanıyor

MY NAME IS : English Turkish

enim adım

MY NATIVE SHORE : English Turkish

memleketim, vatanım, yurdum

MY ORDER HASN'T COME YET : English Turkish

siparişim henüz gelmedi

MY OWN SELF : English Turkish

izzat kendim, kendim

MY PATIENCE IS EXHAUSTED : English Turkish

sabrım tükendi, sabrım kalmadı, daha fazla sabırlı olamıyorum

MY PEOPLE : English Turkish

n. ailem, bizimkiler

MY PLEASURE : English Turkish

enim için bir zevk, o zevk bana ait, memnun olurum