Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

NERVE TISSUE : English Turkish

sinir dokusu, sinir sisteminin bir parçası olan doku, birlikte çalışan nöronlar grubu

NERVE WRACKING : English Turkish

adj. sinir bozucu, sinirlendiren

NERVE-RACKING : English Turkish

sinirlendirici, stresli; korkutucu

NERVELESS : English Turkish

adj. zayıf, etkisiz, sakin, sinirsiz

NERVELESSLY : English Turkish

adv. heyecansız bir şekilde, sakince, soğukkanlılıkla, kontrollü bir şekilde, itidal ile; zayıf bir şekilde, güçsüzce; cesaretsiz bir şekilde, korkakça

NERVELESSNESS : English Turkish

n. sinirli olmama, soğukkanlılık, sakinlik; kuvvetsizlik, güçsüz olma durumu, zayıflık; korkaklık

NERVES : English Turkish

n. duygularını kontrol etme; stres korku veya endişenin neden olduğu sinilir olma durumu

NERVES OF STEEL : English Turkish

çelik gibi sinirler, büyük cesaret, zihinsel güç

NERVILY : English Turkish

adv. küstahça, cüretkarlıkla; cesurca; sinirlice

NERVINE : English Turkish

adj. yatıştırıcı, sinirlere iyi gelen

NERVINE : English Turkish

n. sinir ilacı, yatıştırıcı ilaç

NERVINESS : English Turkish

n. ataklık, cüretkarlık; cesaret; küstahlık; güç, kuvvet; sinirlilik

NERVOSITY : English Turkish

n. asabiyet, sinirlilik, huzursuzluk, ürkeklik

NERVOUS : English Turkish

adj. sinir, sinirli, gergin, asabi, ürkek

NERVOUS BREAKDOWN : English Turkish

sinir bozukluğu, nevrasteni

NERVOUS DISEASE : English Turkish

asabiye, sinir sistemi rahatsızlığı, sinir sistemi hastalığı

NERVOUS MOVEMENTS : English Turkish

sinirli hareketler, sinirlilik veya heyecan nedeniyle yapılan işaretler veya el hareketleri

NERVOUS PERSON : English Turkish

sinirli kişi, kolayca uyarılan kime, kolayca sinirlenen kimse

NERVOUS PROSTRATION : English Turkish

n. sinir bozukluğu, nevrasteni

NERVOUS SYSTEM : English Turkish

sinir sistemi

NERVOUS TEMPERAMENT : English Turkish

n. sinirlilik, asabi mizaç

NERVOUS WRECK : English Turkish

sinirleri bozuk olan, duygusal yönden gergin, huzursuz, endişeli

NERVOUSLY : English Turkish

adv. sinirli olarak, gergin biçimde

NERVOUSNESS : English Turkish

n. sinirlilik, ürkeklik

NERVURE : English Turkish

n. yaprak damarı