English Turkish
NINETY-NINE PERCENT : English Turkish
yüzde doksan dokuz, hemen hemen tüm miktar, 99%
NINEVEH : English Turkish
n. tarihi krallık Assyria'nın başkenti (günümüz Irak'ının bulunduğu bölgede Tigris Nehri kıyılarında kurulmuş)
NINJA : English Turkish
n. Ninja, dövüş sanatlarında eğitilmiş ve sabotaj ve suikast gibi örtülü operasyonlar için görevlendirilen feodal paralı ajan (Japonca)
NINJA TURTLES : English Turkish
n. Ninja kaplumbağalar, Teenage Mutant Ninja Turtles, insan biçiminde 4 kaplumbağadan oluşan kurgusal takım hakkında çocuklar için animasyon televeizyon proğramı serisi
NINJITSU : English Turkish
n. gizlilik ve dayanma gücüne odaklanan Japon dövüş sanatı (ayrıca ninjutsu)
NINNY : English Turkish
n. salak, sersem, avanak
NINO : English Turkish
n. erkek çocuk
NINON : English Turkish
n. ipeksi kumaş, kadın giysilerinde veya perdelerde kullanılan hafif ipeksi kumaş
NINTENDO : English Turkish
n. televizyon video oyunu türü
NINTENDO CO.,LTD. : English Turkish
n. Nintendo şirketi, bilgisayar ve video oyunları geliştiricisi ve üreticisi Japon şirketi
NINTH : English Turkish
n. dokuzuncu, dokuzda birlik bölüm
NINTH : English Turkish
adj. dokuzuncu, dokuzda bir
NINTH AMENDMENT : English Turkish
n. dokuzuncu anayasa değişikliği, ABD anayasasında yasa değişikliği (yasadaki hakların diğer vatandaşlık haklarını riske atmayacağını veya ortadan kaldırmayacağını belirten)
NINTH CHAPTER : English Turkish
dokuzuncu bölüm, dokuzuncu kısım,
bölüm
NINTH OF AB : English Turkish
Ab ayının dokuzu, Ab ayının (Yahudi takvimine göre) 9'uncu günü yapılan antik Yahudi tapınağının yıkılışının anıldığı oruç günü
NINTH PART : English Turkish
n. dokuzda birlik bölüm
NINTH VERSE : English Turkish
dokuzuncu ayet,
bölüm, dokuzuncu kısım
NINTHLY : English Turkish
adv. dokuzuncu olarak
NIOBE : English Turkish
n. (Yunan Mitolojisi) Thebes kraliçesi, Tantalus'un kızı ve Amphion'un karısı
NIOBIUM : English Turkish
n. (Nb) niyobyum, çelik alaşımlarda kullanılan yumuşak dövülgen metalik element (Kimya)
NIP : English Turkish
n. çimdik, cimcik, dondurucu soğuk, ayaz, ısırma, soğuktan kavrulma, yudum, kesme
NIP : English Turkish
v. çimdiklemek, kıstırmak, ısırmak, budamak, kesmek, büyümesini engellemek, acele ile gitmek, dondurmak, soğuktan kavrulmak, yudumlamak
NIP AND TUCK : English Turkish
adj. ne yapıp yapıp, başabaş, kafa kafaya, çok çekişmeli, ucu ucuna
NIP IN : English Turkish
dalmak, acele ile girmek
NIP IN THE BUD : English Turkish
aşından engellemek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani