Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
NONDURABLES : English Turkish

n. dayanıksız tüketim malları, dayanıksız ürünler, uzun ömürlü olmayan ürünler

NONE : English Turkish

pron. hiçbiri, hiç kimse, hiç

NONE BUT : English Turkish

sadece, yalnızca,
dışında hiç kimse

NONE BUT FOOLS : English Turkish

adv. sadece aptallar

NONE BUT YOU : English Turkish

adv. sadece sen

NONE OF THEM : English Turkish

hiçbiri

NONE OF YOUR BUSINESS : English Turkish

seni ilgilendirmez, sen karışma

NONE OF YOUR JAW : English Turkish

interj. kapa çeneni, sana düşmez

NONE OTHER BUT HIM : English Turkish

ondan başkası değil, ta kendisi, bizzat kendisi

NONE OTHER BUT- : English Turkish

ondan başkası değildi, o idi, ondan başka hiç kimse olamaz; o idi, ondan başka hiç kimse olamaz

NONE OTHER THAN : English Turkish

ondan başkası değil, ondan başka hiç kimse olamaz

NONE THE LESS : English Turkish

yine de, buna rağmen, buna karşın, her hâlükârda

NONE THE WORSE : English Turkish

çok kötü değil, çok zarar görmemiş

NONE TOO : English Turkish

adv. hiç de

NONE TOO SOON : English Turkish

adv. pek de yakında değil

NONECCLESIASTICAL : English Turkish

adj. kiliseyle ilişkin olmayan

NONEDUCABLE : English Turkish

adj. eğitilemez, eğitim verilemez, öğretilemez

NONEDUCATIONAL : English Turkish

adj. eğitici olmayan, eğitimsel olmayan; okula ilişkin olmayan

NONEFFECTIVE : English Turkish

adj. etkisiz, işe yaramaz, geçersiz, yaramaz

NONEFFECTIVE : English Turkish

n. işe yaramaz kimse

NONEFFERVESCENT : English Turkish

adj. köpürmeyen, kabarmayan, köpük köpük olmayan, kabarcıklar oluşturmayan

NONEFFERVESCENTLY : English Turkish

adv. köpürmeden, kabarmadan

NONELASTIC : English Turkish

adj. elastik olmayan, esnek olmayan, bükülemeyen

NONELECTION : English Turkish

n. seçim niteliğinde olmayan bir şey, seçim ile belirlenmeyen şey

NONELECTIVE : English Turkish

adj. seçilmiş olmayan, seçimle görvlendirilmeyen