Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ODDBALL : English Turkish

n. acayip kimse

ODDBALLZ : English Turkish

n. "PF.MAGIC" şirketi tarafından üretilen ünlü oyun

ODDISH : English Turkish

adj. oldukça tuhaf; biraz farklı

ODDITY : English Turkish

n. acayiplik, gariplik, tuhaf tip, antika kimse

ODDLY : English Turkish

adv. garip bir biçimde, tuhaf bir şekilde, işin garibi

ODDLY ENOUGH : English Turkish

işin garibi, şans eseri olarak, işin tuhafı

ODDMAN : English Turkish

n. ufak tefek işler yapan adam

ODDMENT : English Turkish

n. kalıntı, artık; yemek artığı

ODDMENTS : English Turkish

n. ufak tefek şeyler, döküntüler, artıklar, kırıntılar

ODDNESS : English Turkish

n. acayiplik, gariplik

ODDS : English Turkish

n. fark, üstünlük, avantaj, olasılık, şans, ihtimal, kavga, anlaşmazlık

ODDS AND ENDS : English Turkish

ufak tefek şeyler, döküntüler, ıvır zıvır

ODDS AND SODS : English Turkish

(British) ıvır zıvır, ufak tefek şeyler, kalıntılar, artıklar

ODE : English Turkish

n. lirik nazım şekli, vezinsiz uzun şiir, kaside, övgü

ODE TO ZION : English Turkish

Yahudilerin vatanları İsrail'e dönme arzularının ifade edildiği 12'nci yüzyılda Judah Halevi tarafından yazılan manzume

ODED : English Turkish

n. bir erkek ismi (İbranice)

ODED KATTASH : English Turkish

tanınmış İsrailli basketbolcu

ODEN : English Turkish

n. balık köftesi rafadan yumurta ve sebzelerle (daikon turpu, patates, vs.) yapılan popüler Japon yemeği

ODEON : English Turkish

n. odeon, tiyatro binası (roma)

ODER : English Turkish

n. orta Avrupa'da bir nehir

ODESSA : English Turkish

n. Odessa limanı, Ukrayna'nın güneyinde Karadeniz'de bir liman; Teksas'ın (ABD) batısında bir şehir

ODETTE : English Turkish

n. bir bayan ismi

ODEUM : English Turkish

n. odeon, tiyatro binası (roma)

ODI : English Turkish

açık veri-bağlantı hattı arayüzü, çoğu veri bağlantı katmanı protokolü ile tek bir sürücünün paylaşılmasını sağlayan yazılım arayüzü (İnternet)

ODIC : English Turkish

adj. oda ile ilgili olan