Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
QUANTITY PURCHASE : English Turkish

n. büyük miktarda alım

QUANTIZATION : English Turkish

n. niceleme

QUANTIZE : English Turkish

v. nicelemek, sayısal olarak belirtmek

QUANTUM : English Turkish

n. miktar, tutar, pay, hisse, kuantum, nicem

QUANTUM ORBIT : English Turkish

n. kuantum yörüngesi

QUANTUM PATH : English Turkish

n. kuantum yörüngesi

QUANTUM THEORY : English Turkish

kuantum teorisi, nicemler kuramı

QUARANTINE : English Turkish

n. karantina

QUARANTINE : English Turkish

v. karantinaya almak, tecrit etmek (ülke), izole etmek (ülke)

QUARANTINE FLAG : English Turkish

n. karantina bayrağı

QUARK : English Turkish

n. kuramsal zerre [nük. fiz.]

QUARREL : English Turkish

n. tartışma, ağız kavgası, atışma, hırgür, kavga, bozuşma, anlaşmazlık

QUARREL : English Turkish

v. kavga etmek, atışmak, çekişmek, kavgalı olmak, küsmek

QUARREL WITH : English Turkish

v. bozuşmak

QUARREL WITH ONE'S BREAD AND BUTTER : English Turkish

v. kendi ekmeği ile oynamak

QUARRELING : English Turkish

n. çekişme

QUARRELSOME : English Turkish

adj. kavgacı, huysuz, geçimsiz

QUARRELSOME FELLOW : English Turkish

n. kavgacı tip

QUARRELSOMENESS : English Turkish

n. kavgacılık, kavgacı yapı

QUARRIER : English Turkish

n. taş ocağı işçisi, taş kıran işçi

QUARRY : English Turkish

n. taş ocağı, yontma yapı taşı, karo, baklava şeklinde cam, maden, av, tuzağa düşürülen kimse

QUARRY : English Turkish

v. taş ocağından çıkarmak, taş ocağı açmak, araştırmak

QUARRYING : English Turkish

n. ocaktan taş çıkarma, taşçılık

QUARRYMAN : English Turkish

n. taş ocağı işçisi, taş kıran işçi

QUARRYSTONE : English Turkish

n. ocak taşı, taş ocağı taşı