Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
RABELAIS : English Turkish

n. Rabelais

RABELAISIAN : English Turkish

adj. rabelais gibi, kaba espri anlayışına sahip ve coşkulu

RABID : English Turkish

adj. öfkeli, fanatik, bağnaz, kudurmuş, kuduruk, kuduz

RABIDNESS : English Turkish

n. kudurmuşluk, kuduzluk, fanatizm, cinnet, çılgınlık

RABIES : English Turkish

n. kuduz

RABIN : English Turkish

n. bir soyadı; İzak Rabin (
1995), İsrailli askeri lider ve iki kez başbakan, Nobel Barış Ödülü sahibi, İsrail ve Ürdün arasında barışı gerçekleştiren kişi (Yigal Amir tarafından 1995 yılında suikaste uğradı), Şimon Peres ve Yaser Arafat ile birlikte 1994 Nobel Barış Ödülü sahibi

RABIN CAMP : English Turkish

Rabin kampı, İzak Rabin'i destekleyen İşçi Partisi üyeleri

RABINOVICH : English Turkish

n. bir soyadı

RABINOWITZ : English Turkish

n. bir soyadı

RACCOON : English Turkish

n. rakun

RACE : English Turkish

n. ırk, döl, soy, nesil, cins, tür, familya, sınıf, tad (şarap), yarış, koşu, at yarışı, mücâdele, akıntı, ömür, hayat, yuva (makine)

RACE : English Turkish

v. yarışmak, yarıştırmak, yarışa sokmak, acele ile yapmak, hızlı çalışmak (motor), hızlı akmak

RACE BOAT : English Turkish

n. yarış teknesi

RACE CARD : English Turkish

koşu programı, at yarışı programı

RACE DISCRIMINATION : English Turkish

ırk ayrımı, ırkçılık

RACE MEETING : English Turkish

at yarışları, yarış fikstürü

RACE RELATIONS : English Turkish

ırklar arası ilişkiler

RACE RELATIONS BOARD : English Turkish

n. ırkçılıkla mücadele komitesi (İng.)

RACE RIOT : English Turkish

ırkçılık nedeniyle çatışma, ırk ayrımı sonucu olan karışıklık

RACE WAR : English Turkish

ırkçılık savaşı, (Argo terim) Irk temelinde etnik gruplar arasında oluşmuş düşmanlıklar

RACECOURSE : English Turkish

n. yarış pisti, koşu yolu, parkur

RACEGOER : English Turkish

n. yarış seyircisi, yarış meraklısı

RACEHORSE : English Turkish

n. yarış atı

RACEME : English Turkish

n. çiçek salkımı, salkım (çiçek)

RACEMOSE : English Turkish

adj. salkım şeklinde (çiçek)