English Turkish
RECLINE UPON : English Turkish
v. sırtını dayamak, güvenmek, dayamak
RECLUSE : English Turkish
n. keşiş, toplumdan uzak yaşayan kimse, köşesine çekilmiş kimse
RECLUSE : English Turkish
adj. uzak, köşesine çekilmiş, toplumdan uzak
RECOGNITION : English Turkish
n. tanıma, tanınma, tanıtma, kabul, onaylanma, onaylama, takdir, doğrulama
RECOGNITION AT A GLANCE : English Turkish
n. ilk bakışta tanıma
RECOGNIZABLE : English Turkish
adj. tanınabilir, farkedilebilir, ayırt edilebilir
RECOGNIZANCE : English Turkish
n. tanıma, kefalet, teminât
RECOGNIZANT : English Turkish
adj. tanıyan, bilen, onaylayan
RECOGNIZE : English Turkish
v. farketmek, farkına varmak, tanımak, onaylamak, ayırt etmek, kabul etmek, itiraf etmek, takdir etmek, söz hakkı tanımak
RECOIL : English Turkish
n. geri tepme, geri çekilme, irkilme, ürkme
RECOIL : English Turkish
v. geri tepmek, geri çekilmek, irkilmek
RECOIL ON : English Turkish
v. geri tepmek
RECOILLESS : English Turkish
adj. geri tepmesiz, seğirdimsiz
RECOLLECT : English Turkish
v. hatırlamak, anımsamak
RECOLLECT SMB : English Turkish
v. aklına getirmek
RECOLLECTION : English Turkish
n. hatırlama, hatıra, anı, hafıza, bellek
RECOMMEND : English Turkish
v. tavsiye etmek, salık vermek, önermek, öğütlemek, tembih etmek, beğendirmek, iyi izlenim bırakmak
RECOMMENDATION : English Turkish
n. tavsiye, öğüt, öğütleme
RECOMMENDATORY : English Turkish
adj. tavsiye, öneri niteliğinde
RECOMMENDED DAILY ALLOWANCE : English Turkish
günlük tüketilmesi tavsiye edilen miktar, Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu'nca günlük tüketilmesi tavsiye edilen vitamin ve mineral miktarı, RDA
RECOMMISSION : English Turkish
v. tekrar göreve almak, yeniden görevlendirmek, yeniden hizmete sokmak
RECOMMIT : English Turkish
v. yeniden kurula sunmak, tekrar yatırmak, yeniden göndermek
RECOMMIT TO PRISON : English Turkish
v. yeniden tutuklamak
RECOMPENSE : English Turkish
n. karşılık, ödül, ceza, karşılama, telafi, tazminat, misilleme
RECOMPENSE : English Turkish
v. karşılığını vermek, hakkını vermek, ödüllendirmek, telafi etmek, cezasını vermek, karşılamak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani