Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ROMANTICISE : English Turkish

v. romantikleştirmek; romantik bir şekilde hareket etmek; birşey hakkında romantik fikirlere sahip olmak; gerçekçi olmayan bir tarzda tanımlamak (ayrıca romanticize)

ROMANTICISM : English Turkish

n. duygusallık, romantizm, romantik ortam

ROMANTICIST : English Turkish

n. romantik, romantik kimse

ROMANTICIZATION : English Turkish

n. bir şeyi romantikleştirme işlemi, hayali veya romantik özellikler verme işlemi; birşey hakkında romantik fikirlere sahip olma durumu

ROMANTICIZE : English Turkish

v. romantikleştirmek, romantik bir şekilde yazmak, romantik olarak değerlendirmek

ROMANTICS : English Turkish

n. romantik duygular

ROMANY : English Turkish

n. çingene, çingeneler, çingenece

ROMBERG : English Turkish

n. bir soyadı

ROME : English Turkish

n. Roma

ROME WAS NOT BUILT IN A DAY : English Turkish

Roma bir günde inşa edilmedi, herşey zamana ihtiyaç duyar, sonuçlara anında erişilmez (Roma bir günde inşa edilmedi)

ROME WAS NOT BUILT IN ONE DAY : English Turkish

Roma bir günde inşa edilmedi, önemli ve ciddi bir iş tamamlanmak için uzun zamana ihtiyaç duyar (Roma bir günde inşa edilmedi)

ROME WASN'T BUILT IN A DAY : English Turkish

Roma bir günde inşa edilmedi, önemli ve ciddi bir iş tamamlanmak için uzun zamana ihtiyaç duyar (Roma bir günde inşa edilmedi)

ROMEO : English Turkish

n. Shakespeare'in oyunu "Romeo ve Juliet" te bir karakter; erkek aşık, sevgili

ROMEO AND JULIET : English Turkish

Romeo ve Jülyet, Shakespeare tarafından yazılan trajedi; Prokofiev tarafından bestelenen bale

ROMISH : English Turkish

adj. katolik [kötü]

ROMNEY : English Turkish

n. İngiltere'de bir liman, Beşli Limanlar'dan biri; bir erkek ismi; batı Virjinya'da (ABD) bir şehir; Romney Marsh, nemli ve bataklık bölgelerde yaşayan iri ve uzun yünlü güçlü bir İngiliz koyun cinsi; bir soyadı; George Romney (
1802), İngiliz ressam

ROMNEY MARSH : English Turkish

n. nemli ve bataklık bölgelerde yaşayan iri ve uzun yünlü güçlü bir İngiliz koyun cinsi; Kent'te (İngiltere) bir bölge

ROMP : English Turkish

n. haşarı çocuk, ele avuca sığmaz çocuk, itişme, boğuşma, kolay kazanılan galibiyet

ROMP : English Turkish

v. itişip kakışmak, boğuşmak, azmak (çocuk), haşarılık etmek, kolay kazanmak, zorlanmadan geçmek

ROMP THROUGH : English Turkish

v. kolay kazanmak

ROMPER : English Turkish

n. dertsiz gamsız ve neşeli bir tarzda müzik çalan kimse; gürültülü ve vahşi bir şekilde davranışlar gösteren kimse

ROMPERS : English Turkish

n. oyun tulumu, tulum, çocuk tulumu

ROMPY : English Turkish

adj. haşarı, yaramaz, kabına sığmayan, ele avuca sığmaz

ROMULUS : English Turkish

n. MÖ. 753'te Roma'ya kendi ismini veren kurucusu, Mars ve Rhea Silvia'nın oğlu ve Remus'un ikiz kardeşi (birlikte bebekken terkedildiler, bir dişi kurt tarafından emzirilen ve yetiştirilen (Roma Mitolojisi); Michigan'da (ABD) bir kasaba

RON : English Turkish

n. bir erkek ismi