Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
BABY CRIB : English Turkish

ebek beşiği, etrafında koruyucu parmaklıkları olan bebek yatağı

BABY ELEPHANT : English Turkish

ebek fil, yavru fil, fil yavrusu, küçük fil, genç fil

BABY FACE : English Turkish

ebek yüz, genç yüz, genç görünümlü yüz

BABY FARM : English Turkish

ebek bakımevi, kreş, çocuk bakımevi, yeni doğan çocuklara bakım hizmeti veren yer

BABY FARMER : English Turkish

ebek bakıcısı

BABY FAT : English Turkish

ebek tombulluğu, tipik olarak bebekler veya küçük çocuklarla ilişkilendirilen tombulluk; bir kadının hamilelik sırasında aldığı kilolar

BABY FOOD : English Turkish

n. bebek maması, mama

BABY GRAND : English Turkish

kısa kuyruklu piyano, piyano (küçük)

BABY KISSER : English Turkish

ebek öpen kimse, çocuk öpen kimse, kamuoyunda olumlu bir izlenim bırakmak için ziyaretlerde bulunup çocuk seven kimse (özellikle de seçim aşamasındaki bir politikacı)

BABY MAKER : English Turkish

n. çocuk yapıcı, (Kaba Argo) penis, erkeklik organı

BABY MARROW : English Turkish

n. kabak, sakız kabağı

BABY MINDER : English Turkish

n. çocuk bakıcısı [brit.]

BABY SHOWER : English Turkish

n. doğacak bebeğe hediyeler verme

BABY SIT : English Turkish

v. çocuğa bakmak

BABY SITTER : English Turkish

n. çocuk bakıcısı, bebek bakıcısı

BABY SITTING : English Turkish

n. bebek bakıcılığı, çocuk bakıcılığı, anne baba geçici süreliğine evde yokken ücretli olarak çocuklarına bakma

BABY SNATCHER : English Turkish

n. bebek hırsızı, kendinden çok genç biriyle evlenen kimse

BABY SPOT : English Turkish

n. küçük projektör, ufak spot

BABY TALK : English Turkish

n. bebek konuşması, bebek dili, çocuk dili

BABY WIPES : English Turkish

ıslak mendil

BABY'S BOOTEES : English Turkish

n. bebek patikleri, bebekler için örülen yumuşak ayakkabılar

BABY'S BREATH : English Turkish

n. pembe ve beyaz çiçekleri olan uzun saplı bitki

BABY'S DUMMY : English Turkish

n. bebek emziği, ısırma emziği, bebeğin emdiği veya ısırdığı obje

BABY-SIT : English Turkish

ebek bakmak, çocuk bakmak, çocuk bakıcısı olarak çalışmak, anne baba geçici süreliğine evde yokken ücretli olarak çocuklarına bakmak

BABYFATHER : English Turkish

n. çocuk baba, çok genç baba