English Turkish
SCHLOSS : English Turkish
n. kale (Almanya ve Avusturya'da)
SCHLUSS : English Turkish
n. William Faulkner 'un romanı "Soldiers' Pay" de kadın iç çamaşırı satıcısı; bir soyadı; David Schluss (1943 doğumlu), resimleri ve eserleri dünya çapında müzeler ve sanat galerileri ile birçok özel ve kamusal kolleksiyonda sergilenen İsrail doğumlu çağdaş ABD'li sanatçı ve heykeltraş
SCHMALTZ : English Turkish
n. aşırı duygusallık
SCHMALTZY : English Turkish
adj. aşırı duygusal
SCHMALZ : English Turkish
n. eritilmiş yağ; abartılmış duygusallık, aşırı duyarlılık, aşırı duygusallık (İbranice)
SCHMALZY : English Turkish
adj. aşırı duygusal, abartılı şekilde duygusal, son derece duyarlı
SCHMEAR : English Turkish
v. (İbranice'den) bir şeyi açıp yaymak, yaymak, genişletmek (ekmek veya dürüm/simitte olduğu gibi); rüşvet vermek
SCHMEAR : English Turkish
n. (İbranice'den) simit veya dürüm açılan küçük miktarlar; beraber giden nesneler yığını
SCHMO : English Turkish
n. salak, ahmak, aptal kimse (Argo)
SCHMOE : English Turkish
n. (Argo) ahmak, gerizekalı, idiyot, can sıkıcı kimse
SCHMOOZE : English Turkish
v. gevezelik etmek, çene çalmak, havadan sudan konuşmak, boş konuşmalar yapmak, dedikodu yapmak (İbranice)
SCHMOOZE : English Turkish
n. gevezelik, havadan sudan konuşma, dedikodu (İbranice)
SCHMUCK : English Turkish
n. (Argo) ahmak, gerizekalı, idiyot, can sıkıcı kimse (İbranice'den)
SCHMUTZ : English Turkish
n. (İbranice) kir, pislik
SCHNAPPS : English Turkish
n. yüksek oranda alkol içeren çeşitli likör türlerinden herbiri (özellikle Hollanda cini)
SCHNAPS : English Turkish
n. yüksek oranda alkol içeren çeşitli likör türlerinden herbiri (özellikle Hollanda cini)
SCHNAUZER : English Turkish
n. Alman köpek ırkı
SCHNEIDER : English Turkish
n. bir soyadı
SCHNELL : English Turkish
n. bir soyadı
SCHNEURSON : English Turkish
n. bir soyadı
SCHNITZEL : English Turkish
n. şnitzel, dana kotlet
SCHNOOK : English Turkish
n. aptal, ahmak kimse (Argo)
SCHNORKEL : English Turkish
v. şnorkel ile yüzmek
SCHNORKEL : English Turkish
n. şnorkel, hava borusu
SCHNORRER : English Turkish
n. dilenci, diğerlerinin hesabına yaşayan kimse, diğerlerinin artıkları ile yaşayan kimse (Argo)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani