Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
BACILLOSIS : English Turkish

n. basiloz, bakteriyel bir hastalık

BACILLURIA : English Turkish

n. basiüri, idrarda basil bulunması (Tıp)

BACILLUS : English Turkish

n. basil

BACITRACIN : English Turkish

n. basitrasin, bir antibiyotik türü

BACK : English Turkish

n. sırt, belkemiği; arka, geri; arkalık, elin tersi, kitap sırtı, ters taraf; defans oyuncusu, bek; tekne (boya vb.)

BACK : English Turkish

v. kaplamak (kitap), astarlamak, kayırmak, sırtına binmek, arka çıkmak, destek olmak, geriye doğru sürmek, geri geri gitmek, takviye etmek, ciro etmek, üzerine bahse girmek

BACK : English Turkish

adj. arka, geri, arkadaki, uzak; ödenmemiş, ödemesi gecikmiş; eski tarihli; geriye doğru giden

BACK : English Turkish

adv. geri, geriye, arkaya, geride, geçmişte, geçmişe, önce

BACK ALLEY : English Turkish

n. arka sokak

BACK AND BELLY : English Turkish

giyecek ve gıda, giyim ve besin

BACK AND FILL : English Turkish

v. kararsız olmak, rüzgâra karşı volta vurmak

BACK AND FORTH : English Turkish

ileri geri

BACK ANNOTATION : English Turkish

arka not, bir kitabın arkasında yer alan yorumlar, bir kitabın arka kapağında bulunan eleştiri, kitabın arka kapağında yer alan eleştiri yazısı

BACK AWAY : English Turkish

çekilmek, geri çekilmek, bırakmak, ödün vermek

BACK BENCH : English Turkish

arka sıra, Britanya Parlamentosu'nun yeni üyelerinin kullandığı koltuk sırası

BACK BENCHER : English Turkish

arka sırada oturan, Parlamento'nun yeni üyesi, yeni seçilen yasa koyucu (bir odanın arka sırasında oturtulan kimse)

BACK BREAKING : English Turkish

adj. yorucu, ağır, yıpratıcı

BACK BURNER : English Turkish

ir sobanın arka yakıcısı; önemsiz, düşük öncelikli; ikincil, ikincil durumdaki (Argo)

BACK CHANNEL : English Turkish

arka kanal, gizli kanal, gizli veya dolaylı iletişim aracı; iki yönlü veri kanalından geri gelen bağlantı, ana kanalın tersi yönde veri taşıyan kanal (Telekomünikasyon)

BACK CHAT : English Turkish

n. küstahlık, karşılık verme, terbiyesizlik, küstahça karşılık

BACK COMBING : English Turkish

n. ters tarama, ters yöne tarama, arkaya tarama, daha sık bir görünüm vermesi için saçı arkaya doğru tarama biçimi, birinin saçıyla oynayarak kızdırma

BACK CONDITION : English Turkish

n. sırt durumu, sırt sorunları, sırt problemleri, sırt ağrıları, sırt ağrıları ve sorunları çekme durumu

BACK COUNTRY : English Turkish

taşra, geri kalmış yöreler

BACK COUPLED : English Turkish

adj. ters bağlantılı

BACK DATE : English Turkish

v. eski tarih atmak, geçmiş tarihi de kapsatmak