Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SINGING LESSON : English Turkish

n. şan dersi

SINGING LESSONS : English Turkish

şarkı söyleme dersleri, ses geliştirme dersleri

SINGING MASTER : English Turkish

şarkı söyleme öğretmeni, ses eğitmeni

SINGING SCHOOL : English Turkish

şarkı söyleme okulu, korosal grup; işkence odası

SINGING TEACHER : English Turkish

şarkı söyleme dersleri ve ses eğitimi veren kimse

SINGING TELEGRAM : English Turkish

yüksek sesle okunan ve bazen getiren haberci tarafından insanlara duyurulan telgraf

SINGING VOICE : English Turkish

n. şarkı sesi, nağme

SINGLE : English Turkish

n. tek, bir, bekâr, evlenmemiş kimse, tek gidiş bileti, tek kişilik oda, kırk beşlik plâk

SINGLE : English Turkish

adj. tek, bir, tek bir, bekar, tek kişilik, yalnız, biricik, bir kerelik

SINGLE ACTING : English Turkish

tek taraflı, tek yönlü

SINGLE BED : English Turkish

tek kişilik yatak, bir insana uygun uygun yatak ebatı

SINGLE BLESSEDNESS : English Turkish

evlenmemiş bir insanın harika hayatı

SINGLE BREASTED : English Turkish

tek sıra düğmeli

SINGLE COMBAT : English Turkish

düello, teke tek çarpışma, göğüs göğüse çarpışma

SINGLE DIGIT NUMBER : English Turkish

tek haneli sayı, tek hanesi olan rakam

SINGLE ENGINE : English Turkish

tek motorlu, tek motoru olan uçak

SINGLE ENGINED : English Turkish

adj. tek motorlu

SINGLE EYED : English Turkish

tek amacı olan, ne istediğini bilen, azimli, kararlı, samimi, candan

SINGLE FILE : English Turkish

dosyaları sıralamak, tek tek sıralamak

SINGLE FIRE : English Turkish

tek atış, tetiğe tek basışta tek mermi atılması durumu

SINGLE FLIGHT : English Turkish

tek uçuş, solo uçuş

SINGLE GEAR : English Turkish

tek vites

SINGLE HANDED : English Turkish

tek başına, yalnız başına, yardımcısız olarak

SINGLE HEARTED : English Turkish

tek amacı olan, ne istediğini bilen, azimli, kararlı, samimi, candan, dürüst

SINGLE HOUSE : English Turkish

n. müstakil ev