Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
UNPAID VACATION : English Turkish

n. ücretsiz izin

UNPAINTED : English Turkish

adj. boyasız, boyanmamış

UNPAIRED : English Turkish

adj. eşsiz, partnersiz, eşi olmadan

UNPALATABLE : English Turkish

adj. tatsız, hoş olmayan

UNPALATABLY : English Turkish

adv. hoşa gitmeyen bir şekilde, makbul olmayan bir şekilde, fena halde, soğuk bir şekilde

UNPARALLEL : English Turkish

adj. paralel olmayan, hizaya sokulmamış, düz olmayan, eğri

UNPARALLELED : English Turkish

adj. eşsiz, benzersiz

UNPARDONABLE : English Turkish

adj. affedilmez, bağışlanamaz

UNPARDONABLY : English Turkish

adv. affedilemez bir tarzda, bağışlanmaz bir şekilde

UNPARDONED : English Turkish

adj. affedilmez, affedilmeyen, bağışlanmayan; mazur görülemez

UNPARLIAMENTARY : English Turkish

adj. parlamentoya uymayan, kaba

UNPARLIAMENTARY LANGUAGE : English Turkish

kaba konuşma

UNPASSABLE : English Turkish

adj. geçilemez, arasından/içinden geçmesi imkansız

UNPASTEURISED : English Turkish

adj. pastörize olmayan, yüksek sıcaklığa maruz bırakılarak sterilize edilmeyen (ayrıca unpasteurized)

UNPASTEURIZED : English Turkish

adj. pastörize olmayan, yüksek sıcaklığa maruz bırakılarak sterilize edilmeyen (ayrıca unpasteurised)

UNPATENTABLE : English Turkish

adj. patenti alınamaz, bir patentle kaydettirilemez

UNPATENTED : English Turkish

adj. patentsiz

UNPATRIOTIC : English Turkish

adj. vatansever olmayan

UNPATRIOTICALLY : English Turkish

adv. vatansever olmayan tarzda

UNPAVED : English Turkish

adj. asfaltsız, asfaltlanmamış

UNPEDIGREED : English Turkish

adj. cins olmayan, soyu belli olmayan

UNPENETRABLE : English Turkish

adj. içine girilemez, sokulamaz

UNPEOPLE : English Turkish

v. nüfusunu azaltmak

UNPERCEIVED : English Turkish

adj. anlaşılmamış, farkına varılmamış

UNPERCEPTIVELY : English Turkish

adv. çabucak anlamayan bir tarzda, anlayışsız, geç idrak eden bir tarzda