Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
BREAD AND BUTTER LETTER : English Turkish

n. yemek ve konukseverlik için teşekkür mektubu

BREAD AND CHEESE : English Turkish

ekmek ve peynir, yaşamın en temel gereklilikleri

BREAD AND SALT : English Turkish

ekmek ve tuz, iyi karşılama, hoş karşılama, sıcak karşılama

BREAD AND SCRAPE : English Turkish

tereyağlı ekmek

BREAD AND WINE : English Turkish

n. aşai rabbani, ekmek ve şarap

BREAD BAKERY : English Turkish

ekmek fırını, fırın, satılmak üzere ekmek pişirilen yer

BREAD BASKET : English Turkish

mide

BREAD BIN : English Turkish

n. ekmek kutusu, ekmeklik

BREAD BOX : English Turkish

ekmek kabı, ekmek saklama kutusu, ekmeğin taze tutulmak için konulduğu saklama kabı

BREAD CRUMB : English Turkish

n. ekmek ufağı, ufalanmış ekmek

BREAD CRUST : English Turkish

ekmek kabuğu, bir ekmek somununu kaplayan sert kabuk, ekmeğin çıtır çıtır olan dış kısmı

BREAD OF AFFLICTION : English Turkish

acı ve ızdırap çekme

BREAD SHOVEL : English Turkish

ekmek küreği, fırınlarda kullanılan büyük spatula, büyük ve düz bir gereç

BREAD STUFFS : English Turkish

ekmeklik tahıl

BREAD TREE : English Turkish

n. ekmekağacı

BREAD-HEAD : English Turkish

n. para kafalı, (Argo) kafasında sürekli para kazanma düşüncesi olan kimse, para takıntısı olan kimse

BREADBASKET : English Turkish

n. karın, mide; ekmek sepeti, ekmek taşımak için kullanılan sepet

BREADBOARD : English Turkish

n. ekmek tahtası, ekmek kesmek için kullanılan tahta

BREADBOX : English Turkish

n. ekmek kabı, ekmek saklama kutusu, ekmeğin taze tutulmak için konulduğu saklama kabı

BREADCRUMB : English Turkish

n. ekmek kırıntısı, küçük ekmek parçası

BREADCRUST : English Turkish

n. ekmek kabuğu, bir ekmek somununu kaplayan sert kabuk, ekmeğin çıtır çıtır olan dış kısmı

BREADED : English Turkish

adj. kotletpane

BREADFRUIT : English Turkish

n. ekmekağacı meyvesi

BREADFRUIT TREE : English Turkish

n. ekmekağacı

BREADGRAIN : English Turkish

n. ekmeklik tahıl