Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MAKADİR : Ottoman Turkish

(Ka, uzun okunur) Kuvvetler. Kudretler

MAKAL : Ottoman Turkish

Söz. Lâkırdı. Kavl. Söyleyiş

MAKALAT : Ottoman Turkish

(Makale. C.) Makaleler. Söz ve yazılar. Bahisler

MAKALE : Ottoman Turkish

Söylenen söz. Söyleme. Söyleyiş. Kelâm. Nutuk. * Bir bahsin kaleme alınışı

MAKALE : Ottoman Turkish

söz, gazete yazısı

MAKALİD : Ottoman Turkish

(Ka, uzun okunur) Hazineler. * Kilitler. Anahtarlar

MAKALİD : Ottoman Turkish

kilitli yerler

MAKALİD-İ İNKIYAD : Ottoman Turkish

İnkıyad, bağlılık kilitleri

MAKALİM : Ottoman Turkish

(Maklem. C.) Ucu budanmış ve sivrilmiş şeyler

MAKALÂT : Ottoman Turkish

makaleler

MAKAM : Ottoman Turkish

Durulacak yer. * Rütbeli yer. * Câh. Mesned. Mansab. * Musikide usul. Tempo

MAKAM : Ottoman Turkish

yer, mertebe, müzikte usul

MAKAM-I CİFRÎ : Ottoman Turkish

Cifir hesabına göre olan netice, sayı değeri

MAKAM-I HİTABÎ : Ottoman Turkish

Zanni delil ile iktifa edilen makam

MAKAM-I HİZMET : Ottoman Turkish

Hizmet makamı. İş görme yeri

MAKAM-I İBRAHİM : Ottoman Turkish

(Bak: Kâbe)

MAKAM-I MAHMUD : Ottoman Turkish

"(Şefaat-ı Uzmâ) En yüksek şefaat makamı. Peygamberimizin (A.S.M.) kavuşacağı, Allah tarafından vaad edilen makam. $ Cenab-ı Hak va'dettiği halde, her ezan ve kametten sonra edilen mervî duada $ deniliyor; bütün ümmet o va'di ifa etmek için dua ederler. Bunun sırr-ı hikmeti nedir?Bu kadar tekrar ile kat'i verilecek olan bir şeyin vermesini istemesinin sırr-ı hikmeti şudur: İstenilen şey, meselâ Makam-ı Mahmud bir uçtur. Pek büyük ve binler Makam-ı Mahmud gibi mühim hakikatları ihtiva eden bir hakikat-ı âzamın bir dalıdır. Ve hilkat-ı kâinatın en büyük neticesinin bir meyvesidir. Ve ucu ve dalı ve o meyveyi duâ ile istemek ise; dolayısiyle o hakikat-ı umumiye-i uzmanın tahakkukunu ve vücud bulmasını ve o şecere-i hilkatın en büyük dalı olan âlem-i bâkinin gelmesini ve tahakkukunu ve kâinatın en büyük neticesi olan haşir ve kıyametin tahakkukunu ve dâr-ı saadetin açılmasını istemektir. Ve o istemekle, dâr-ı saadetin ve Cennet'in en mühim bir sebeb-i vücudu olan ubudiyet-i beşeriyeye ve daavât-ı insaniyyeye kendisi dahi iştirak etmektir. Ve bu kadar hadsiz derecede azim bir maksad için, bu hadsiz duâlar dahi azdır. Hem Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'a Makam-ı Mahmud verilmesi, umum ümmete şefaat-ı kübrasına işarettir. Hem o, bütün ümmetinin saadetiyle alâkadardır. Onun için hadsiz salâvat ve rahmet duâlarını bütün ümmetten istemesi ayn-i hikmettir. ş.)"

MAKAM-I ÂLÎ : Ottoman Turkish

Yüce ve âli makam. Eskiden bu tabir, bakanlıklar hakkında kullanılırdı

MAKAMAT : Ottoman Turkish

(Makam ve makame. C.) Makamlar, mertebeler. * Cemaatler, cemiyetler, kalabalıklar, topluluklar

MAKAMAT-I ÂLİYE : Ottoman Turkish

Yüksek şerefli mevkiler, makamlar. Yüce makamlar

MAKAME : Ottoman Turkish

(C: Makamât) Meclis. * Topluluk, cemaat, cemiyet, kalabalık. * Nutuk tarzında söylenen sözler

MAKAMİ' : Ottoman Turkish

(Mikmaa. C.) Gürzler, topuzlar

MAKAMPEREST : Ottoman Turkish

makam düşkünü

MAKAMÂT : Ottoman Turkish

makamlar

MAKANİ' : Ottoman Turkish

(Mıkna' ve Mıknaa. C.) Başörtüleri, eşarplar