Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MASLAHATŞİNÂS : Ottoman Turkish

f. İşten anlıyan, iş bilen

MASLAK : Ottoman Turkish

Su yolu üzerinde bulunan su haznesi. * Dâima akan su borusu. * Büyük yalak

MASLİYE : Ottoman Turkish

Tarhana çorbası. * Koruk aşı

MASLUB : Ottoman Turkish

Salbolmuş, asılmış. Asılarak idam edilmiş

MASLUBEN : Ottoman Turkish

Asılarak, asılmış olduğu hâlde. Asılma suretiyle

MASMASA : Ottoman Turkish

Ağzın önü

MASNA' : Ottoman Turkish

(Masnaa) Su mahzeni. Sarnıç. * Şimdiki Arapçada: Fabrika. * Bucak, köşe

MASNEA : Ottoman Turkish

İçine yağmur suyu toplanan büyük havuz

MASNU' : Ottoman Turkish

(Sun'. dan) San'atla yapılan, yapılmış. Yapma, yapmacık

MASNU-U VÂHİD : Ottoman Turkish

Cenab-ı Hakk'ın (C.C.) (bir tek olan) san'at eseri

MASNUAT : Ottoman Turkish

San'atkârâne yapılan şeyler. Yapılanlar

MASNUAT-I SAYFİYYE : Ottoman Turkish

Cenab-ı Hakk'ın yaz mevsiminde yarattığı san'atlı güzel eserler

MASNUK : Ottoman Turkish

Nezleli kimse

MASNÛ : Ottoman Turkish

sanatla yapılmış eser

MASNÛİYET : Ottoman Turkish

sanat eseri olma hâli

MASNÛÂT : Ottoman Turkish

sanatlı yapılmış eserler

MASON : Ottoman Turkish

Fr. Duvarcı mânasına bir kelimeden alınmış isimdir. Dinsiz, imânsız mânâsına kullanılır. Fermeson veya farmason da denir

MASON : Ottoman Turkish

" ""masonluk"" denilen kökü dışarıda gizli ve tehlikeli bir örgütün üyesi, islâm düşmanı."

MASR : Ottoman Turkish

Parmak uçlarıyla süt sağmak. * Bir şeyi incelemek. * Az olmak. * Dağılmak. (İmtisar veya immisar ile aynı manadadır.)

MASRA' : Ottoman Turkish

Çarpışma, ölme. * Güreş meydanı

MASRAF : Ottoman Turkish

Sarfedilen, harcanan. Gider

MASRAF : Ottoman Turkish

gider, harcama

MASRİF : Ottoman Turkish

(Sarf. dan) Sarfetme ve harcama mahalli

MASRU' : Ottoman Turkish

Sar'a hastalığına tutulmuş, sar'alı

MASRUAN : Ottoman Turkish

Sar'alı olarak, sar'a hastalığına tutulmuş olarak