Ottoman Turkish
MİHYAL : Ottoman Turkish
Bir yıl ekilip, bir yıl ekilmeyen arazi
MİHYAT : Ottoman Turkish
İğne
MİHZA (MİHZAB) : Ottoman Turkish
Ateş karıştırmakta kullanılan ağaç
MİHZAB : Ottoman Turkish
Boyacıların elbise boyadıkları küp
MİHZAC : Ottoman Turkish
Çamaşır tokacı
MİHZAK : Ottoman Turkish
Çok gülen kadın
MİHZAR : Ottoman Turkish
Mânâsız ve saçma sapan sözler konuşan
MİHÂL : Ottoman Turkish
kuvvet
MİHÂNİKİYYET : Ottoman Turkish
mekaniklik
MİHÎN : Ottoman Turkish
(Mihine) Daha büyük, daha ulu
MİHŞAH : Ottoman Turkish
(C.: Mehâşi) Kaba kilim
MİK'AB : Ottoman Turkish
(C.: Mekâıb) Topuk mesti
MİKA : Ottoman Turkish
Muhabbet, sevgi
MİKAA : Ottoman Turkish
Kassarların üzerinde bez döğdükleri ağaç. * Kassarlar tokmağı. * Yaşlı ve uzun boylu kimse
MİKAMME : Ottoman Turkish
Süpürge
MİKAT : Ottoman Turkish
Bağırdak ipi, (oğlancıkları beşikte onunla bağlarlar.) * Kesilme ânında koyunun ayağını bağladıkları ip
MİKAT SÜNNETİ : Ottoman Turkish
Hacca niyet edenin ihrama girmesi
MİKATT : Ottoman Turkish
(C.: Mikât) Üzerinde kalem kesecek âlet
MİKATÎ : Ottoman Turkish
Hacc mevsimini beklemek üzere Mekke-i Mükerreme'de kalan kimse
MİKDAD : Ottoman Turkish
Demir kesme âleti
MİKDAM : Ottoman Turkish
(C.: Makadim) Çok ayaklı. * Kıdemli. * Çok çabalayıp uğraşan. Fazlaca gayret sarfedip ikdâm eden
MİKDAR : Ottoman Turkish
Parça. Kısım. Bölük. * Kıymet. Değer. Derece
MİKDAR-I KAMET : Ottoman Turkish
Namaza başlamak için okunan kamet zamanı kadar
MİKDAR-I KÂFİ : Ottoman Turkish
Yeter derecede
MİKDÂR : Ottoman Turkish
miktar, nicelik
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani