Ottoman Turkish
Ottoman Turkish
MUSADDAK : Ottoman Turkish
tasdiklenmiş, onaylanmış
MUSADDAR : Ottoman Turkish
(Sudur. dan) Çıkmış, sudur etmiş
MUSADDE : Ottoman Turkish
Muhâlefet, uyuşmazlık, zıtlık
MUSADDİ' : Ottoman Turkish
Tasdi' eden. Baş ağrıtan. Rahatsız eden
MUSADDIK : Ottoman Turkish
Tasdik eden. İmzalayan. * Doğruluğunu kabul eden
MUSADDIK : Ottoman Turkish
tasdik eden, onaylayan
MUSADDIKANE : Ottoman Turkish
onaylayarak
MUSADE : Ottoman Turkish
Avlanan canavar
MUSADEFE : Ottoman Turkish
Bulmak. * Yetişmek
MUSADEKA : Ottoman Turkish
Dostluk
MUSADEMAT : Ottoman Turkish
Çarpışmalar. Vuruşmalar. Müsademeler
MUSADEME : Ottoman Turkish
İki şeyin birbiriyle çarpışması. Çarpışmak. Vuruşmak
MUSADERE : Ottoman Turkish
Zulüm ve cebir etmek. (Bak: Müsadere)
MUSAF : Ottoman Turkish
Cenk, harp
MUSAFFA : Ottoman Turkish
safileşmiş, arıtılmış
MUSAFFİ : Ottoman Turkish
safileştiren, arıtan
MUSAHHAH : Ottoman Turkish
düzeltilmiş
MUSAHHAR : Ottoman Turkish
emir altında, esir alınan
MUSAHHARANE : Ottoman Turkish
emir altında gibi
MUSAHHARİYET : Ottoman Turkish
emir altındaymışcasına
MUSAHHİH : Ottoman Turkish
düzelten
MUSAHHİHANE : Ottoman Turkish
düzeltircesine
MUSAHHİR : Ottoman Turkish
ele geçiren
MUSALLAT : Ottoman Turkish
sataşan
MUSALLİ : Ottoman Turkish
namaz kılan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani