Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MÜNZEL : Ottoman Turkish

indirilmiş

MÜNZEVİ : Ottoman Turkish

yalnız yaşayan

MÜNZEVİYANE : Ottoman Turkish

yalnız yaşayarak

MÜNZİL : Ottoman Turkish

indiren

MÜNZİR : Ottoman Turkish

korkutan, sakındıran

MÜNÂCÂT : Ottoman Turkish

dua, kurtuluş için Allaha yalvarma

MÜNÂDİ : Ottoman Turkish

seslenen, çağıran

MÜNÂDİM : Ottoman Turkish

yok olan

MÜNÂFERET : Ottoman Turkish

karşılıklı nefret

MÜNÂFİ : Ottoman Turkish

zıt, aykırı

MÜNÂFÂT : Ottoman Turkish

aykırılık, birbirinin aksine olma

MÜNÂFIK : Ottoman Turkish

iki yüzlü, fitneci, görünüşte Müslüman gerçekte kâfir

MÜNÂFIKANE : Ottoman Turkish

münafıkça

MÜNÂKALE : Ottoman Turkish

taşıma

MÜNÂKAZA : Ottoman Turkish

zıtlık, uymazlık

MÜNÂKAŞA : Ottoman Turkish

sert tartışma

MÜNÂKAŞÂT : Ottoman Turkish

sertçe tartışmalar

MÜNÂKİS : Ottoman Turkish

yansıyan

MÜNÂKIZ : Ottoman Turkish

irbirine zıt

MÜNÂSEBET : Ottoman Turkish

uygunluk, ilgi

MÜNÂSEBETDÂR : Ottoman Turkish

münasebetli, ilgili

MÜNÂSEBETDÂRÂNE : Ottoman Turkish

münasebetli bir biçimde

MÜNÂSEBÂT : Ottoman Turkish

uygunluklar, ilgiler

MÜNÂSİB : Ottoman Turkish

uygun, yakışır

MÜNÂZAA : Ottoman Turkish

niza etme, çekişme, kavga