Multilingual Turkish Dictionary Ottoman Turkish

MÜSTENİFE : Ottoman Turkish

müstakil olan ara cümle

MÜSTENKİF : Ottoman Turkish

çekimser, kaçınan

MÜSTENKİFANE : Ottoman Turkish

çekimser kalarak

MÜSTENSİH : Ottoman Turkish

yazarak çoğaltan

MÜSTERHİMANE : Ottoman Turkish

istirham ederek, merhamet dilercesine

MÜSTERİH : Ottoman Turkish

istirahat eden, rahat

MÜSTERİHANE : Ottoman Turkish

ahatlıkla, gönül rahatlığıyla

MÜSTESNA : Ottoman Turkish

kural dışı, ayrı, sıra dışı

MÜSTETBEÂT : Ottoman Turkish

sözün yan mânâları, söze tabi olan mânâlar

MÜSTETİR : Ottoman Turkish

örtülü

MÜSTEVLÎ : Ottoman Turkish

istilâ eden, kaplayan

MÜSTEVLÎYANE : Ottoman Turkish

istilâ edercesine, kaplayarak

MÜSTEVÎ : Ottoman Turkish

düzlem

MÜSTEŞAR : Ottoman Turkish

kendisiyle istişare edilen

MÜSTEŞRİK : Ottoman Turkish

doğu kültürünü inceleyen Batılı

MÜSTÂCEL : Ottoman Turkish

acele yapılması gereken

MÜSTÂCİL : Ottoman Turkish

acele yapan

MÜSTÂFİ : Ottoman Turkish

istifa eden, ayrılan

MÜSTÂMEL : Ottoman Turkish

kullanılmış

MÜSTÂRİB : Ottoman Turkish

Araplaşmış

MÜSTÊCİR : Ottoman Turkish

kiracı

MÜSTÊNİS : Ottoman Turkish

alışık

MÜSVEDDE : Ottoman Turkish

ilk yazılış, karalama

MÜSÂADE : Ottoman Turkish

izin

MÜSÂADEKÂR : Ottoman Turkish

izin verici, müsaade eden