Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
PİLE : Ottoman Turkish

f. İpek kozası. İpek

PİLESTE : Ottoman Turkish

f. Fildişi

PİLVAYE : Ottoman Turkish

f. Kırlangıç

PİNDAR : Ottoman Turkish

Sanma, zannetme. * Böbürlenme

PİNE : Ottoman Turkish

f. Yama

PİNEDUZ : Ottoman Turkish

Yamacı. * Ayakkabı tamircisi, eskici

PİNEDUZLUK : Ottoman Turkish

Yamacılık. Eskicilik

PİNEDUZÎ : Ottoman Turkish

f. Eskicilik, yamacılık

PİNGAN : Ottoman Turkish

f. Fincan, tas

PİNGANÇE : Ottoman Turkish

f. Küçük fincan

PİNHAN : Ottoman Turkish

f. Gizli, saklı, hafi, mahfi, mestur, müstetir

PİNHAN : Ottoman Turkish

gizli

PİR : Ottoman Turkish

"f. Yaşlı, ihtiyar. * Reis. * Bir tarikatın kurucusu. * Herhangi bir meslek ve san'atın başlatıcısı, te'sis edicisi.(Kur'an-ı Hakim; enbiyaları, insanın cemaatlerine terakkiyat-ı mâneviye cihetinde birer pişdar ve imam gönderdiği gibi; yine insanların terakkiyat-ı maddiye suretinde dahi o enbiyanın herbirisinin eline bâzı hârikalar verip yine o insanlara birer ustabaşı ve üstad etmiştir. Onlara mutlak olarak ittibaa emrediyor. İşte enbiyaların mânevi kemâlatını bahsetmekle insanları onlardan istifadeye teşvik ettiği gibi, mu'cizatlarından bahis dahi; onların nazirelerine yetişmeye ve taklitlerini yapmaya bir teşviki işmam ediyor. Hattâ denilebilir ki: Mânevi kemalât gibi maddî kemâlâtı ve hârikaları dahi en evvel mu'cize eli nev'-i beşere hediye etmiştir. İşte Hazret-i Nuh'un (Aleyhisselâm) bir mu'cizesi olan sefine ve Hazret-i Yusuf'un (Aleyhisselâm) bir mucizesi olan saatı; en evvel beşere hediye eden, dest-i mu'cizedir. Bu hakikata lâtif bir işârettir ki: San'atkârların ekseri, herbir san'atta birer peygamberi pir ittihaz ediyor. Meselâ gemiciler Hazret-i Nuh'u (Aleyhisselâm), saatçılar Hazret-i Yusuf'u (Aleyhisselâm), terziler Hazret-i İdris'i (Aleyhisselâm)
.. S.)"

PİR Ü BERNA : Ottoman Turkish

İhtiyar ve genç

PİR-İ FANÎ : Ottoman Turkish

Pek yaşlı, zayıf adam. Dünyayı terketmiş ihtiyar

PİR-İ MOĞAN : Ottoman Turkish

(Pir-i muğan) Meyhaneci. * Mc: Mürşid

PİRA : Ottoman Turkish

f. Süsleyici, düzenleyici, donatıcı

PİRAHEN : Ottoman Turkish

(Pirehen) f. Gömlek. Kamis

PİRAHEN-İ İSMET : Ottoman Turkish

Namus perdesi

PİRAMEN : Ottoman Turkish

f. Çevre, etraf, yan

PİRAMUN : Ottoman Turkish

f. Yan, etraf, çevre

PİRAN : Ottoman Turkish

(Pir. C.) f. İhtiyarlar, yaşlılar

PİRASTE : Ottoman Turkish

f. Tertibedilmiş, düzenlenmiş donatılmış, süslü.Pirastegî $
f. Düzen, intizam

PİRAYE : Ottoman Turkish

f. Zinet. Süs

PİRAYEBAHŞ : Ottoman Turkish

f. Süsleyici, süs veren