Multilingual Turkish Dictionary Ottoman Turkish

TEHAŞİ : Ottoman Turkish

(Haşy. dan) Korkup çekinme, sakınma

TEHAŞÜN : Ottoman Turkish

Haşin davranma. Zorluk gösterme. Sert muamelede bulunma

TEHBİL : Ottoman Turkish

""Baban seni ölmüş diye ağladı"" demek."

TEHCİD : Ottoman Turkish

Uyutmak

TEHCİN : Ottoman Turkish

Dedikodu yapma. * Müstehcen ve edeb dışı sayma

TEHCİR : Ottoman Turkish

Yurdundan çıkarma, hicret ettirme, sürme. * Öğle vakti bir yere gitme

TEHCİR : Ottoman Turkish

zorla göç ettirme

TEHCİYE : Ottoman Turkish

Heceleme

TEHDİB : Ottoman Turkish

Saçak yapmak

TEHDİD : Ottoman Turkish

Göz dağı verme, birisini korkutma. Korkutulma

TEHDİD : Ottoman Turkish

gözdağı varma

TEHDİD-ÂMİZ : Ottoman Turkish

f. Tehditle karışık, tehdit eder surette

TEHDİDANE : Ottoman Turkish

tehdit ederek

TEHDİDEN : Ottoman Turkish

Korkutarak, tehdit ederek

TEHDİDKÂR : Ottoman Turkish

tehdit edici

TEHDİDKÂRÂNE : Ottoman Turkish

f. Tehdid edenlere yakışır şekilde. Tehdid edercesine

TEHDİDÂT : Ottoman Turkish

(Tehdid. C.) Korkutmalar, göz dağı vermeler

TEHDİDÂT : Ottoman Turkish

gözdağı vermeler

TEHDİL : Ottoman Turkish

(Budak) aşağı eğilmek. * (Dudak) aşağı sarkmak

TEHDİM : Ottoman Turkish

(Hedm. den) Yıkma

TEHDİN : Ottoman Turkish

Çocuğu güzel sözlerle susturup avutma. Yalandan yüze gülüp medhetme. * Teskin etmek

TEHDİR : Ottoman Turkish

Hastalıklı devenin bağırması. * Sözü boğaz içinden söylemek

TEHDİTKÂRÂNE : Ottoman Turkish

tehdit edercesine

TEHDİYE : Ottoman Turkish

Hediye verme, bağışlama

TEHECCİ : Ottoman Turkish

(Hecâ. dan) Heceleme