Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ZALLÂM : Ottoman Turkish

çok zulmeden

ZALM : Ottoman Turkish

Kar. * Diş beyazlığı

ZALMA : Ottoman Turkish

(C.: Zulem) Karanlık

ZALÂM : Ottoman Turkish

Karanlık. Zulmet

ZALÂM : Ottoman Turkish

karanlık

ZALÂM-I ZULM : Ottoman Turkish

Zulmün karanlığı

ZALÛM : Ottoman Turkish

Çok zulmeden. Çok zâlim

ZALÛM : Ottoman Turkish

pek zâlim

ZALÛMİYET : Ottoman Turkish

zâlimlik, zulmetme

ZAM : Ottoman Turkish

(Bak: Zamm)

ZAM : Ottoman Turkish

ekleme, artırma

ZAMA : Ottoman Turkish

Diş etinin kanının az olması

ZAMA' : Ottoman Turkish

Susuzluk

ZAMAİM : Ottoman Turkish

(Zamime. C.) İlâveler, ekler. Artırmalar

ZAMAİR : Ottoman Turkish

(Zamir. C.) Zamirler. Bir şeyin iç yüzleri. * İsim yerine kullanılan kelimeler

ZAMAİR-İ ŞAHSİYYE : Ottoman Turkish

"Şahıs zamirleri. "" Ben, sen, o"" gibi isim yerine geçen kelimeler. (Bak: Şahıs zamiri)"

ZAMAN : Ottoman Turkish

Kefil olma, kefillik. Bir şeyin mislini veya değerini vermek üzere zarara karşı kefil olma, garanti

ZAMAN-I AMEL : Ottoman Turkish

Üzerine alma. Deruhde etme. İltizam

ZAMAN-I RÜCU' : Ottoman Turkish

Huk: Cayma tazminatı. Vadinden dönme tazminatı

ZAMANEN : Ottoman Turkish

zaman olarak

ZAMANET : Ottoman Turkish

Kötürümlük

ZAMANÎ : Ottoman Turkish

zamanla ilgili

ZAMİH : Ottoman Turkish

"Somak ağacı. (""Tadım"" da denir)"

ZAMİLE : Ottoman Turkish

(C.: Zevâmil) Yük hayvanı. * Küçük yük

ZAMİME : Ottoman Turkish

Ek, ilâve. Artırma, katma, ekleme