Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ZİKRİYE : Ottoman Turkish

zikirle ilgili

ZİKRULLAH : Ottoman Turkish

Allahı zikretmek, anmak

ZİKZAK : Ottoman Turkish

Fr. Bir sağa ve bir sola doğru gidiş yapma

ZİKÂR : Ottoman Turkish

(Zeker. C.) Erkekler

ZİLAL : Ottoman Turkish

(Zelil. C.) Hor ve hakir olanlar. Zeliller

ZİLHİCCE : Ottoman Turkish

Hacca gitmenin içinde yapıldığı Arabi onikinci ay. Kurban bayramı, bu ayın onuncu gününe rastlar

ZİLHİCCE : Ottoman Turkish

Arabî onikinci ay

ZİLKA'DE : Ottoman Turkish

Arabi ayların on birincisi

ZİLKÂDE : Ottoman Turkish

Arabî onbirinci ay

ZİLL : Ottoman Turkish

Yumuşaklık. * Kolaylık, âsanlık. * Davarın alışması

ZİLLE : Ottoman Turkish

Orak kuşu denilen bir böcektir, orak vaktinde öter

ZİLLET : Ottoman Turkish

Aşağılık, horluk, hakirlik, alçaklık

ZİLLET : Ottoman Turkish

aşağılık

ZİLLET-İ NEFS : Ottoman Turkish

Nefis alçaklığı

ZİLLİYET : Ottoman Turkish

ir malı elinde bulundurma hâli

ZİLYE : Ottoman Turkish

(C.: Zelâli) Büyük döşek

ZİLZAL : Ottoman Turkish

Zelzele, sarsıntı

ZİLZAL SURESİ : Ottoman Turkish

"Kur'an-ı Kerim'in
suresidir. ""Zelzele, İzâzülzile"" sureleri de denir."

ZİLZİL : Ottoman Turkish

(C.: Zelâzil) Uzun etek

ZİLÂL : Ottoman Turkish

gölgeler

ZİMAL : Ottoman Turkish

(Bak: Zemel)

ZİMAM : Ottoman Turkish

Hayvan yuları. Yular

ZİMAM : Ottoman Turkish

tercih, seçme

ZİMAM-DÂR : Ottoman Turkish

f. Elinde yular tutan. * İdare eden. İdareci. İleri gelen. Bir işi elinde tutan

ZİMAR : Ottoman Turkish

Irz, namus. Kişinin koruması kendi üzerine vâcib olan aile efradı