Ottoman Turkish
DAHÎLEK : Ottoman Turkish
sana sığınırım
DAHÜL : Ottoman Turkish
f. Bostan korkuluğu
DAHIK : Ottoman Turkish
Gülen, gülücü
DAHIKE : Ottoman Turkish
(C.: Davâhık) Gülme ânında çıkan dört dişin birisi
DAHIS : Ottoman Turkish
Tırnak yakınında olan bir verem hastalığı
DAHIYE : Ottoman Turkish
Nâhiye
DAİ : Ottoman Turkish
Dua eden, duacı. * Sebep. * Davet eden. Muktazi. (Meselâ: Yemek yemek, iştihadan gelen bir lezzet, bir iştiyaktır. Onu yemeğe sevk eder. Buna dai denir.) Resul-ü Ekrem'in (A.S.M.) bir ismi de daidir. * Çağıran. Müezzin
DAİL : Ottoman Turkish
İçen. Şârib. * Mahvolan. * Zaif
DAİM : Ottoman Turkish
Devam eden. (Daimî, daima, daimen şeklinde de söylenir.)
DAİMA : Ottoman Turkish
(Devam. dan) Her vakit, bir düziye, daimî suretde
DAİMÎ : Ottoman Turkish
(Devam. dan) Sürekli, devamlı
DAİMÎ : Ottoman Turkish
devamlı, sürekli
DAİN : Ottoman Turkish
(C.: Daân) Yünlü olan koyun
DAİR : Ottoman Turkish
Devreden. Dolaşan. Dönen. Bir şeyin etrafını kuşatan. * Belli bir şey hakkında olan. Alâkalı, müteallik
DAİRE : Ottoman Turkish
Resmi hükümet makamlarından her biri. * Yazıhane. * Büyük bir idare adamının makamı. * Ev veya apartman katı. * Bir manevi te'sirin hükmü geçtiği mahal. * Sınır içi. * Büro, büyük ev, konak. * Çember, düz yuvarlak şekil. * Mat: Merkezden aynı uzaklıktaki noktaların çevirdiği düzlük parçası. * Hezimet ve musibet. Beliye-i muhita. * Dönüp dolaşıp meydana gelen hâdise ve inkılâb
DAİRE-İ EHADİYET : Ottoman Turkish
Allah'ın ehadiyetle tecelli ettiği dâire. (Bak: Ehadiyet)
DAİRE-İ ESBAB : Ottoman Turkish
Sebepler dâiresi. Sebep ve kanunların bulunduğu yer olan maddi âlem
DAİRE-İ ESMÂ : Ottoman Turkish
Cenab-ı Hakk'ın isimlerinin sahası ve dairesi
DAİRE-İ İMKÂN : Ottoman Turkish
Kâinat. İmkân âlemi. Mükevvenat. Mümkün olan, şartların müsait olduğu âlem. (Daire-i mümkinat da aynı mânada kullanılır.)
DAİRE-İ MÜMKİNAT : Ottoman Turkish
(Bak: Daire-i imkân)
DAİRE-İ RESMİYE : Ottoman Turkish
Hükûmet dairesi, resmi daire
DAİRE-İ VÜCUB : Ottoman Turkish
Tebeddül ve tagayyür etmeyen ve mümkinat âleminden olmayan âlemler. Esmâ ve Sıfât-ı İlâhiyye gibi. (Bak: Vücub âlemi)
DAİRE-İ VÜCUD : Ottoman Turkish
Vücud ve varlık dairesi ve sahası
DAİRE-İ ÂFÂK : Ottoman Turkish
Ufuklar dairesi. Çok geniş ve büyük dâire, kâinat
DAİREVÎ : Ottoman Turkish
Daire şeklinde. Daire gibi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani