Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
ECMEL : Ottoman Turkish

(Cemil. den) Çok güzel, en yakışıklı. Daha güzel

ECMEL : Ottoman Turkish

en güzel

ECMÂ : Ottoman Turkish

en toplu

ECMÂİN : Ottoman Turkish

hepsi, cümlesi

ECNAB : Ottoman Turkish

(Cenb. C.) Yanlar. Yan taraflar

ECNAD : Ottoman Turkish

(Cünd. C.) Cündler, askerler, erler, neferler, taburlar

ECNEB : Ottoman Turkish

Muti ve münkad olmayan. İtaatkâr olmayan. * Garib, yabancı, ecnebi. *Sert başlı at

ECNEBİ : Ottoman Turkish

Yabancı. Garip. Alışmamış. Başka milletten olan

ECNEBİYYET : Ottoman Turkish

Ecnebilik, yabancılık, gariblik

ECNEBÎ : Ottoman Turkish

yabancı

ECNEF : Ottoman Turkish

Haktan, doğruluktan, adaletten uzaklaşan, ayrılan adam. * Beli eğri, kambur olan adam

ECNİHA : Ottoman Turkish

(Cenah. C.) Kanatlar. Cenahlar. Taraflar

ECNÂS : Ottoman Turkish

(Cins. C.) Çeşitler, neviler, türler

ECNÂS : Ottoman Turkish

cinsler, türler

ECNÂS-I MUHTELİFE : Ottoman Turkish

Çeşitli, türlü cinsler

ECR : Ottoman Turkish

(C.: Ücur) Bir iş, bir hizmet mukabilinde verilen şey. * Ahirete aid mükâfat, hayır ceza. * Ücret, mukabil, karşılık. Sevab. * Tıb: Kırılan bir uzvun sarılması

ECR : Ottoman Turkish

ücret, karşılık

ECR-İ MÜSEMMÂ : Ottoman Turkish

Mukavele ve pazarlıkla kararlaştırılan ücret

ECRA' : Ottoman Turkish

(C.: Ecâri) Bir şey yetişmeyen kumlu yer

ECRAM : Ottoman Turkish

(Cirm. C.) Ruhsuz büyük varlıklar. Cirmler. Yıldızlar

ECRAM-I SEMAVİYE : Ottoman Turkish

Gök cisimleri, yıldızlar

ECRAM-I ULVİYE : Ottoman Turkish

Ulvi yıldızlar. Büyük cirimler

ECRAS : Ottoman Turkish

(Ceres. C.) Büyük çıngıraklar, çanlar

ECREB : Ottoman Turkish

Uyuz hayvan veya insan

ECRED : Ottoman Turkish

Tüysüz adam, köse. Genç. * Çorak, otsuz yer. Bir şey yetişmeyen arazi. * Tüyü yumuşak ve kısa olan at