Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
EŞKİYA : Ottoman Turkish

Şakiler. Yol kesenler. Asiler. Allah'a veya kanunlara isyan edip kötülük yapanlar. Haydutlar, anarşistler, âsiler. Hak ve kanunlara baş kaldıranlar, Allahın emirlerine karşı gelenler

EŞKU : Ottoman Turkish

(şekâ. dan) şikâyet ediyorum (mealindedir)

EŞKU(B) : Ottoman Turkish

f. Tavan. * Tabaka, kat, derece, mertebe

EŞKÂL : Ottoman Turkish

(Şekil. C.) Şekiller, kılık

EŞKÂL : Ottoman Turkish

şekiller

EŞKÂL-İ HAYAT : Ottoman Turkish

Hayatın şekilleri

EŞKÂL-İ ZEMAN : Ottoman Turkish

Zamanın şekilleri. * Ahmet Rasim'in bir romanı

EŞKIYÂ : Ottoman Turkish

yol kesenler

EŞMAT : Ottoman Turkish

Saç ve sakallarına kır düşmüş olan

EŞME : Ottoman Turkish

Kumsal yerde kaynayan pınar

EŞMEL : Ottoman Turkish

Daha şâmil. Çok şeyleri içine alan. Daha çok kaplamış

EŞMEL : Ottoman Turkish

çok kaplayıcı

EŞNA : Ottoman Turkish

f. Yüzücü, yüzgeç. * Kıymeti büyük olan mücevher

EŞNA' : Ottoman Turkish

Daha şeni. Çok çirkin ve fena

EŞNE : Ottoman Turkish

Ağaç yosunu

EŞNEB : Ottoman Turkish

Dişleri inci gibi beyaz olan adam

EŞNÊ : Ottoman Turkish

en kötü

EŞRAF : Ottoman Turkish

(şerif. C.) Şerefliler. İleri gelen büyükler

EŞRAF-I BELDE : Ottoman Turkish

Memleketin ileri gelenleri

EŞRAK : Ottoman Turkish

Ortaklar. şerikler

EŞRAR : Ottoman Turkish

Tahribçiler. Kötülük edenler. * Kötü şeyler. şerliler

EŞRAT : Ottoman Turkish

Nişanlar. Alâmetler. şartlar

EŞRAT-I SAAT : Ottoman Turkish

Kıyâmet alâmetleri. (Bak: Kıyâmet)

EŞREF : Ottoman Turkish

En şerefli. Daha şerefli. En iyi, en güzel

EŞREF : Ottoman Turkish

en şerefli