Ottoman Turkish
Ottoman Turkish
HEM-ZEN : Ottoman Turkish
f. Beraber vuran. Birlikte olan
HEM-ÇÜ : Ottoman Turkish
f. Onun gibi
HEM-ÇÜNAN : Ottoman Turkish
f. Böylece
HEM-ŞERR : Ottoman Turkish
f. Kötülükte beraber olan, kötülüğü birlikte yapan
HEM-ŞİKEM : Ottoman Turkish
f. İkiz çocuk
HEMAHİM : Ottoman Turkish
(Hemheme. C.) Üzüntüler, kederler, dertler, tasalar
HEMAL : Ottoman Turkish
f. şerik, ortak, eş, benzer, nazir
HEMALUŞ : Ottoman Turkish
Kara balçık
HEMAN : Ottoman Turkish
f. Derhâl, hemen, acele olarak, çarçabuk, o anda
HEMAN (HUMÂN) : Ottoman Turkish
İnce zayıf süngü. * Huysuz ve kötü insan
HEMANA : Ottoman Turkish
f. Sanki, güya. * Aynen, tıpkı, tamamen
HEMANEND : Ottoman Turkish
f. Benzer, gibi
HEMARE : Ottoman Turkish
Her zaman, her an, dâima
HEMAZÎ : Ottoman Turkish
Sür'at, hız
HEMCİNS : Ottoman Turkish
aynı cinsten
HEMDE : Ottoman Turkish
Ölümle haşir arası
HEMDEST : Ottoman Turkish
el ele, birlikte
HEME : Ottoman Turkish
f. Cümle. Hep. Bütün
HEME EZ OST : Ottoman Turkish
Herşey ondandır
HEME OST : Ottoman Turkish
Hepsi odur
HEMEC : Ottoman Turkish
Kıymetsiz, değersiz. * Şaşkın. * Övez (denen at sineği)
HEMEC : Ottoman Turkish
at sineği
HEMECE : Ottoman Turkish
Zayıf koyun
HEMEEZOST : Ottoman Turkish
hepsi ondandır
HEMEGAN : Ottoman Turkish
f. Cümlesi, tamamı, bütünü, hepsi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani