Ottoman Turkish
HÂTEM-ÜR RÜSÜL : Ottoman Turkish
Peygamberlerin sonuncusu, son resul, Hazret-i Muhammed (A.S.M.)
HÂTEMÜLENBİYÂ : Ottoman Turkish
nebilerin sonuncusu olan Peygamberimiz
HÂTİF : Ottoman Turkish
sesi işitilen görünmez varlık
HÂTİME : Ottoman Turkish
son, son söz
HÂTUN-U KIYAMET : Ottoman Turkish
Hz. Peygamberimizin (A.S.M.) kızı Hz. Fatıma'ya mecaz yoluyla söylenen bir tabirdir
HÂTIF : Ottoman Turkish
göz kamaştıran
HÂTIR : Ottoman Turkish
akıl, zihin, hâl, gönül, değer
HÂTIRÂ : Ottoman Turkish
anı, akılda kalan
HÂTIRÂT : Ottoman Turkish
hatıralar
HÂVİYE : Ottoman Turkish
cehennem
HÂVÎ : Ottoman Turkish
kapsayan
HÂZÂ : Ottoman Turkish
u, şu, o
HÂZÂMİNFADLIRABBÎ : Ottoman Turkish
u Rabbimin fazlındandır
HÂZI' : Ottoman Turkish
(Huzu. dan) Alçak gönüllü, mütevâzi olan
HÂZIK : Ottoman Turkish
Mehâretli, işinin ehli, mütehassıs. (Bak: Hazâkat)
HÂZIK : Ottoman Turkish
işini iyi bilen, uzman
HÂZIK-I MÜTEDEYYİN : Ottoman Turkish
Dindar ve iyi mütehassıs. (Dindar ve iyi mütehassıs doktor için söylenir)
HÂZIM : Ottoman Turkish
İhtiyatlı, akıllı, işinde gözü açık olan
HÂZIM : Ottoman Turkish
sindirici
HÂZIMÂNE : Ottoman Turkish
İhtiyatlı davranan adama yakışır şekilde
HÂZIR : Ottoman Turkish
hazırda, huzurda olan
HÂZIRÂNE : Ottoman Turkish
orada gibi
HÂZIRÛN : Ottoman Turkish
orada olanlar
HÂZIÂNE : Ottoman Turkish
Mütevâzi olarak, alçak gönüllülükle
HÂÇ : Ottoman Turkish
Hıristiyanların sembolü olan şekil
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani