Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
KASÎYYE : Ottoman Turkish

katılık

KASI'A : Ottoman Turkish

Yaban fâresinin ini. Yuvası ve bu yuvadaki iki deliğinden âşikâr olanıdır. Diğeri gizlidir. (Bak: Nâfıka)

KASIB : Ottoman Turkish

Düdük çalan

KASID : Ottoman Turkish

Kasd eden, niyet eden, isteyen

KASID : Ottoman Turkish

kasteden, niyetli

KASIF : Ottoman Turkish

Deve avazı. * Ağacın ince ve kuru olması. * Kırılması kolay olan şey

KASIK : Ottoman Turkish

t. Karnın alt tarafı

KASIM : Ottoman Turkish

(A, uzun okunur) Taksim eden, ayıran, bölen

KASIR : Ottoman Turkish

(A, uzun okunur) Zorla işleten, yaptıran

KASIR : Ottoman Turkish

kısa

KASIR-UL AKL : Ottoman Turkish

Düşüncesi noksan, kısa akıllı

KASIR-ÜL BASAR : Ottoman Turkish

Görüşü kısa. * Kısa görüşlü, dar düşünceli

KASIR-ÜL FEHM : Ottoman Turkish

Anlayışı noksan, kısa anlayışlı. Anlayışsız

KASIR-ÜL YED : Ottoman Turkish

Eli kısa. Âciz, işten anlamaz, beceriksiz

KASIRANE : Ottoman Turkish

Âcizane, beceriksizcesine

KASIRAT-ÜT TARF : Ottoman Turkish

Kocasından başkasına aslâ bakmayan. (Cennet kadınlarının bir vasfı) Huriler

KASIRGA : Ottoman Turkish

Çevrintili rüzgâr. Tozu ve toprağı birbirine katarak, ağaçları sökerek bir an esip kesilen rüzgâr

KASITÎN : Ottoman Turkish

(A, uzun okunur) Zulmeden ve haktan sapanlar. * Haklı olanlar. * Kısımlara bölenler

KAT : Ottoman Turkish

kesme, geçme

KAT' : Ottoman Turkish

"Kesme, ayırma. * Geçme. Yol almak. Yüzerek geçmek. * Delil ve bürhan ile ilzam etmek. * Edb: Sözün te'sirini arttırmak ve dinleyenin anlayışına bırakmak için söz bitmeden kesivermek.""İmtihan geliyor. Çalışın, yoksa...""Görmüyor gittiği yanlış yolu zannım çoğunuz Size rehberlik eden haydudu artık koğunuz.Bunu benden duyunuz, ben ki, evet Arnavud'um!..Başka bir şey diyemem... İşte perişan yurdum!...Mehmed Akif"

KAT'-I ALÂKA : Ottoman Turkish

Alâkayı kesme

KAT'-I DA'VÂ : Ottoman Turkish

Dâvâyı halletme

KAT'-I HAYÂT : Ottoman Turkish

Hayatın kesilmesi. Ölüm, mevt

KAT'-I MERATİB : Ottoman Turkish

Mertebeleri aşıp geçme

KAT'-I MERÂHİL : Ottoman Turkish

Merhaleleri, durak yerlerini geçme. Yol alma, ilerleme