Multilingual Turkish Dictionary Turkish English

KARŞI ATAK : Turkish English

n. counterattack

KARŞI ATAK YAPMAK : Turkish English

v. counter, riposte

KARŞI CASUSLUK : Turkish English

n. counterespionage, counterintelligence

KARŞI CİNS GİBİ GİYİNEN VE DAVRANAN KİMSE : Turkish English

n. transvestite

KARŞI CİNS GİBİ GİYİNME VE DAVRANMA : Turkish English

n. transvestism

KARŞI CİNSE AİT : Turkish English

adj. heterosexual

KARŞI CİNSE İLGİ DUYAN : Turkish English

adj. straight, heterosexual

KARŞI CİNSE İLGİ DUYAN KİMSE : Turkish English

n. heterosexual, hetero

KARŞI CİNSE ÖZENEN KİMSE : Turkish English

n. transvestite

KARŞI CİNSE ÖZENME : Turkish English

n. transvestism

KARŞI DAVA : Turkish English

n. cross action, counterclaim

KARŞI DAVA AÇMAK : Turkish English

v. counterclaim, set off

KARŞI DEVRİM : Turkish English

n. counterrevolution

KARŞI DUYARLI OLMAK : Turkish English

v. be liable to

KARŞI EMİR : Turkish English

n. counterorder

KARŞI ENTRİKA : Turkish English

n. counterplot

KARŞI ETKİ YAPMAK : Turkish English

v. react

KARŞI EŞİT KUVVET : Turkish English

n. equipoise

KARŞI GELEN : Turkish English

adj. defiant

KARŞI GELEN KİMSE : Turkish English

n. dissident

KARŞI GELME : Turkish English

n. objection, protest, resistance, contravention, infringement, kick, noncompliance

KARŞI GELME EĞİLİMİ : Turkish English

n. negativism

KARŞI GELMEK : Turkish English

v. oppose, object to, argue, go against, beard, bridle, buck, controvert, cut across, defy, recalcitrate, transgress

KARŞI HAREKET : Turkish English

n. counteraction

KARŞI HAREKETTE BULUNAN : Turkish English

adj. counteractive