Multilingual Turkish Dictionary Turkish English

KARŞILIKLI KONUŞMA : Turkish English

n. dialogue, dialog, duologue, colloquy

KARŞILIKLI OKUNAN İLÂHİ : Turkish English

n. antiphony

KARŞILIKLI OLARAK : Turkish English

adv. mutually, reciprocally, vice versa, one another, face to face

KARŞILIKLI OLARAK YAPMA : Turkish English

n. exchange

KARŞILIKLI OLARAK YAPMAK : Turkish English

v. exchange

KARŞILIKLI OLMA : Turkish English

n. mutuality, reciprocity

KARŞILIKLI OLMAK : Turkish English

v. reciprocate

KARŞILIKLI OYNAMAK (POKER) : Turkish English

v. whipsaw

KARŞILIKLI POHPOH : Turkish English

n. back scratching, back slapping

KARŞILIKLI SEFER : Turkish English

n. shuttle service, shuttle

KARŞILIKLI SEVGİ : Turkish English

n. mutual love

KARŞILIKLI SUÇLAMA : Turkish English

n. recrimination

KARŞILIKLI YAPMAK : Turkish English

v. reciprocate

KARŞILIKLI YAĞ ÇEKME : Turkish English

n. back scratching, back slapping

KARŞILIKLI ÖDÜN VERME : Turkish English

n. half measure

KARŞILIKLILIK : Turkish English

n. reciprocity

KARŞILIKSIZ : Turkish English

adj. unpaid, unanswered, unrequited, unreturned

KARŞILIKSIZ (ÇEK) : Turkish English

adj. uncovered

KARŞILIKSIZ AŞK : Turkish English

n. unrequited love

KARŞILIKSIZ SEVMEK : Turkish English

carry a torch for

KARŞILIKSIZ ÇEK : Turkish English

n. returned check, dud, dud check, kite, rubber check, stumer

KARŞILIKSIZ ÇEK VERME : Turkish English

n. kite flying

KARŞILIKSIZ ÇEK VERMEK : Turkish English

v. fly a kite

KARŞILIĞI BANKACA TUTULAN ÇEK : Turkish English

n. certified check

KARŞILIĞI OLMA : Turkish English

n. equivalence