Multilingual Turkish Dictionary Turkish English

KUTSAL EMANET SANDIĞI : Turkish English

n. feretory

KUTSAL EMANETLERİN SAKLANDIĞI SANDIK : Turkish English

n. reliquary

KUTSAL EMANETLERIN SAKLANDIĞI YER : Turkish English

n. shrine

KUTSAL EŞYALARI SATMA : Turkish English

n. simony

KUTSAL GÖREV : Turkish English

n. sacred duty, religion

KUTSAL GÖREVLER : Turkish English

n. sanctities

KUTSAL GÜN : Turkish English

n. holy day

KUTSAL GÜNDE ÇALIŞAN KİMSE : Turkish English

n. Sabbathbreaker

KUTSAL GÜNDE ÇALIŞMAYAN KİMSE : Turkish English

n. sabbathkeeper

KUTSAL KABUL ETMEK : Turkish English

v. enshrine

KUTSAL KAP : Turkish English

n. holy grail, Grail

KUTSAL KİTABA AİT : Turkish English

adj. scriptural

KUTSAL KİTABA GİRMEMİŞ YAZI : Turkish English

n. Apocrypha

KUTSAL KİTAP : Turkish English

n. Bible, the Word, Holy Writ, holy scripture, Scriptures, Scripture

KUTSAL KİTAP YORUMU : Turkish English

n. exegesis

KUTSAL KİTAPLAR : Turkish English

n. canon

KUTSAL KİTAPTA GEÇEN : Turkish English

adj. canonical

KUTSAL KUDÜS : Turkish English

n. celestial city

KUTSAL MÜZİK YAPITI : Turkish English

n. oratorio

KUTSAL OLMAYAN : Turkish English

adj. unholy

KUTSAL RUH : Turkish English

n. Holy Spirit, Holy Ghost

KUTSAL SAYMAK : Turkish English

v. hallow, bless

KUTSAL SAYMAMAK : Turkish English

v. desecrate

KUTSAL SU KABI : Turkish English

n. aspergill, aspergillum, sprinkler, stoup

KUTSAL SU SERPME : Turkish English

n. aspersion