Multilingual Turkish Dictionary Turkish English

KUŞ AVLAMAK : Turkish English

v. fowl

KUŞ AVI : Turkish English

n. fowling

KUŞ BACAĞININ ÜÇÜNCÜ BÖLÜTÜ : Turkish English

n. tarsus

KUŞ BAŞLI AT GÖVDELİ YARATIK : Turkish English

n. hippogriff, hippogryph

KUŞ BESLEME : Turkish English

n. aviculture

KUŞ BEYİNLİ : Turkish English

adj. feather brained, empty headed, harebrained, shallow brained, dizzy, bird brained, bird witted

KUŞ CİNSİ : Turkish English

n. feathered tribes, feathered tribe

KUŞ FALI : Turkish English

n. auspice

KUŞ GİBİ : Turkish English

adj. birdlike

KUŞ GİBİ UÇARAK : Turkish English

as the crow flies

KUŞ GÖZLEMCİSİ : Turkish English

n. bird-watcher

KUŞ GÖZLEME : Turkish English

n. bird-watching

KUŞ KAFESİ : Turkish English

n. cage, birdcage

KUŞ SESİ : Turkish English

n. pipe

KUŞ SÜRÜSÜ : Turkish English

n. pod, bevy, covey, flight, team

KUŞ TEPELİĞİ : Turkish English

n. egret

KUŞ TÜRLERİ : Turkish English

n. bird life

KUŞ UÇMAZ KERVAN GEÇMEZ : Turkish English

adj. outlying

KUŞ UÇUŞU : Turkish English

as the crow flies

KUŞ YAVRUSU : Turkish English

n. nestling, squab chick

KUŞ YEMİ : Turkish English

n. birdseed

KUŞ YUMURTALARINI ÇALMA : Turkish English

n. bird nesting

KUŞ YUVASI : Turkish English

n. eyrie

KUŞ ISLIĞI : Turkish English

n. birdcall

KUŞA BENZEYEN : Turkish English

adj. birdlike