Multilingual Turkish Dictionary Turkish English

KÖYE AİT : Turkish English

adj. countrified

KÖYE ALIŞMAK : Turkish English

v. ruralize

KÖYE ALIŞTIRMAK : Turkish English

v. ruralize

KÖYE GÖNDERMEK : Turkish English

v. rusticate

KÖYE YERLEŞMEK : Turkish English

v. rusticate

KÖYLÜ : Turkish English

adj. countrified, peasant, provincial, rustic

KÖYLÜ : Turkish English

n. villager, countryman, peasant, rustic, Corydon, country folk, hayseed, hick, ploughman, plowman, rube, yokel, grass roots

KÖYLÜ (IRL.) : Turkish English

n. kern, kerne

KÖYLÜ AKRABA : Turkish English

n. country cousin

KÖYLÜ DELİKANLI : Turkish English

n. swain

KÖYLÜ GÜZELİ : Turkish English

n. amaryllis

KÖYLÜ KADIN : Turkish English

n. countrywoman, peasant woman

KÖYLÜLER : Turkish English

n. peasantry

KÖYLÜLEŞME : Turkish English

n. rustication

KÖYLÜLEŞTİRMEK : Turkish English

v. ruralize

KÖYLÜLEŞTİRMEMEK : Turkish English

v. (neg. form of köylüleþtirmek) ruralize

KÖYLÜLÜK : Turkish English

n. rusticity

KÖYLÜNÜN DEREBEYİNE ZORUNLU HİZMETİ : Turkish English

n. corvee

KÖYLÜNÜN SİMGESİ : Turkish English

n. hodge

KÖZ : Turkish English

n. embers, cinders, ember

KÖŞE : Turkish English

adj. corner

KÖŞE : Turkish English

n. corner, angle, turning, nook, quarter

KÖŞE : Turkish English

pref. gonio

KÖŞE ATIŞI : Turkish English

n. corner kick, corner

KÖŞE BUCAK ARAMAK : Turkish English

v. scour