Multilingual Turkish Dictionary Turkish English

MERKEZ OFİS : Turkish English

n. head office

MERKEZ PARTİ : Turkish English

n. center party

MERKEZ POSTANE : Turkish English

n. general post office

MERKEZ TUTMAK : Turkish English

v. center on

MERKEZ ÇEVRESİNDE DÖNME : Turkish English

n. vortex

MERKEZ ÜSSÜ : Turkish English

n. epicenter, epicentre [Brit.], epicentrum

MERKEZCİ : Turkish English

n. centralist

MERKEZCİL : Turkish English

adj. centripetal

MERKEZCİL OLARAK : Turkish English

adv. centripetally

MERKEZCİL ÇEKİM KUVVETİ : Turkish English

n. centripetal force

MERKEZCİLİK : Turkish English

n. centralism, centralization

MERKEZDE OLAN : Turkish English

adj. central

MERKEZDE TOPLAMAK : Turkish English

v. centralize, center, centre [Brit.]

MERKEZDE TOPLANMAK : Turkish English

v. be centralized, center, centre [Brit.]

MERKEZDEN UZAK : Turkish English

adj. distal

MERKEZDEN UZAKLAŞAN : Turkish English

adj. centrifugal

MERKEZDEN UZAKLAŞARAK : Turkish English

adv. centrifugally

MERKEZDEN YAYILAN BİÇİMDE : Turkish English

adj. radial

MERKEZDEN YÖNETİLMEME : Turkish English

n. decentralization

MERKEZDEN ÇIKAN YOL : Turkish English

n. radial route

MERKEZE AİT : Turkish English

adj. centric, centrical

MERKEZE BAĞLAMAK : Turkish English

v. centralize

MERKEZE BAĞLANMAK : Turkish English

v. centralize

MERKEZE DOĞRU OLAN : Turkish English

adj. centripetal

MERKEZE YAKIN : Turkish English

adj. inlying