Multilingual Turkish Dictionary Turkish English

MÜŞTEREK BAHİSÇİ : Turkish English

n. bookie, bookmaker

MÜŞTEREK BİÇİMDE : Turkish English

adv. commonly

MÜŞTEREK BORÇ : Turkish English

n. joint debt

MÜŞTEREK BORÇLU : Turkish English

n. joint debtor

MÜŞTEREK HESAP : Turkish English

n. joint account

MÜŞTEREK MİRASÇI : Turkish English

n. joint heir

MÜŞTEREK MÜLKİYET : Turkish English

n. worker participation

MÜŞTEREK OLARAK : Turkish English

adv. collectively, jointly

MÜŞTEREK OLMA : Turkish English

n. intercommunity

MÜŞTEREK TASARRUF : Turkish English

n. community

MÜŞTEREKEN : Turkish English

adv. in common

MÜŞTERİ : Turkish English

n. customer, client, buyer, patron, purchaser, shopper, patronizer, taker

MÜŞTERİ BULAMAMA : Turkish English

n. consumer resistance, sales resistance

MÜŞTERİ BULMAK İÇİN YAVAŞ İLERLEYEN TAKSİ : Turkish English

n. crawler

MÜŞTERİ DEFTERİ (OTEL) : Turkish English

n. visitor's book

MÜŞTERİ HİZMETLERİ : Turkish English

n. customer service

MÜŞTERİ İSTEĞİNE GÖRE DEĞİŞTİRMEK : Turkish English

v. customize

MÜŞTERİ OLMAK : Turkish English

v. buy into

MÜŞTERİ ÇEKEN UCUZ MAL : Turkish English

n. leader

MÜŞTERİ ÇEKİCİ UCUZ MAL : Turkish English

n. leading article

MÜŞTERİ ÇEKMEK İÇİN ZARARINA SATILAN MAL : Turkish English

n. loss leader

MÜŞTERİ ÇEKMEYE ÇALIŞMAK : Turkish English

v. tout

MÜŞTERİLER : Turkish English

n. clientele, constituency

MÜŞTERİSİ OLMA : Turkish English

n. patronage, custom

MÜŞTERİSİ OLMAK : Turkish English

v. patronize