Multilingual Turkish Dictionary Turkish English

SAHNE VERSİYONU : Turkish English

n. stage version

SAHNE YAN PERDESİ : Turkish English

n. tormentor

SAHNE YÖNETMENLİĞİNİ YAPMAK : Turkish English

v. stage manage

SAHNE ÖNÜ : Turkish English

n. proscenium

SAHNE ÖNÜNDEKİ IŞIKLAR : Turkish English

n. footlights

SAHNE IŞIKLARI : Turkish English

n. spotlights, spots, bank of lights, footlights

SAHNE IŞIĞI : Turkish English

n. spotlight, spot, limelight

SAHNEDE : Turkish English

adj. on

SAHNEDE GİBİ : Turkish English

adj. stagy, stagey

SAHNEDE ŞEYTANIN GÖRÜNÜP KAYBOLDUĞU KAPI : Turkish English

n. vampire

SAHNEDEN ÇIKARLAR : Turkish English

exeunt

SAHNEDEN ÇIKMA : Turkish English

n. exit

SAHNEDEN ÇIKMAK : Turkish English

v. exit

SAHNELEME : Turkish English

n. presentation, staging, rendering, rendition, enaction

SAHNELEMEK : Turkish English

v. present, stage, put on the stage, put on, show, enact, grandstand, produce

SAHNELEMEMEK : Turkish English

v. (neg. form of sahnelemek) present, stage, put on the stage, put on, show, enact, grandstand, produce

SAHNELENEBİLEN : Turkish English

adj. acting

SAHNELENEBİLİR : Turkish English

adj. playable

SAHNELENEMEZ : Turkish English

adj. unactable

SAHNELENMEYE DEĞER : Turkish English

adj. stageworthy

SAHNELENMEYE UYGUN OLMAK : Turkish English

v. dramatize

SAHNENİN BULUNDUĞU KAT : Turkish English

n. parterre

SAHNENİN ÜST KISMI : Turkish English

n. rigging loft

SAHNEYE EN YAKIN KOLTUKLAR : Turkish English

n. dress circle

SAHNEYE İLK ÇIKIŞ : Turkish English

n. debut