Multilingual Turkish Dictionary Turkish English

TÜYLER (KUŞ) : Turkish English

n. plumage

TÜYLER ÜRPERTİCİ : Turkish English

adj. bloodcurdling, crawly, hair raising, shivery, dreadful, eerie, eery, formidable, grisly, haircurling, unearthly

TÜYLERİ BİTMEMİŞ : Turkish English

adj. callow

TÜYLERİ DİKEN DİKEN OLMA : Turkish English

n. horripilation

TÜYLERİ KABARMAK : Turkish English

v. ruffle one's feathers

TÜYLERİ YENİ ÇIKMIŞ KUŞ : Turkish English

n. fledgeling, fledgling

TÜYLERİ ÇIKMAK : Turkish English

v. fledge

TÜYLERİ ÇIKMIŞ : Turkish English

adj. in full feather

TÜYLERİ ÇIKINCAYA KADAR BAKMAK : Turkish English

v. fledge

TÜYLERİ ÜRPERMİŞ DERİ : Turkish English

n. goose bumps, goose pimples, goose flesh, goose skin

TÜYLERİM DİKEN DİKEN OLDU : Turkish English

my hair stood on end, I have goose bumps

TÜYLERİM ÜRPERDİ : Turkish English

my hair stood on end

TÜYLERİN ÜRPERMESİ : Turkish English

n. horripilation

TÜYLERİNİ DÜZELTMEK : Turkish English

v. preen

TÜYLERİNİ DÜZELTMEK (KUŞ) : Turkish English

v. plume

TÜYLERİNİ YAKARAK TEMİZLEMEK : Turkish English

v. singe off

TÜYLERİNİ YOK ETMEK : Turkish English

v. depilate

TÜYLERİNİ YOLMAK : Turkish English

v. deplume

TÜYLERLE DONATMAK : Turkish English

v. feather

TÜYLERLE KAPLAMAK : Turkish English

v. fledge

TÜYLERLE SÜSLEMEK : Turkish English

v. plume

TÜYLÜ : Turkish English

adj. hairy, haired, feathered, feathery, downy, plumy, hirsute, nappy, penniferous, plumed, plumose, pilous, pubescent, pilose, woolly

TÜYLÜ (KUŞ) : Turkish English

adj. feathered, feathery

TÜYLÜ DEV ARI : Turkish English

n. bumblebee, humblebee

TÜYLÜ KORDON : Turkish English

n. chenille