Multilingual Turkish Dictionary Turkish English

YANLIŞ DAĞITMAK : Turkish English

v. misdeal

YANLIŞ DEĞERLENDİRMEK : Turkish English

v. misjudge

YANLIŞ DOĞRU CETVELİ : Turkish English

n. corrigenda, erratum

YANLIŞ EVLİLİK : Turkish English

n. misalliance, mismarriage

YANLIŞ EVLİLİK YAPMAK : Turkish English

v. misally

YANLIŞ FİKİRLİ : Turkish English

adj. wrongheaded

YANLIŞ HESAP : Turkish English

n. miscalculation, miscount

YANLIŞ HESAPLAMAK : Turkish English

v. miscalculate, miscount, misreckon

YANLIŞ HÜKÜM : Turkish English

n. misjudgment

YANLIŞ HÜKÜM VERMEK : Turkish English

v. misdeem, misjudge

YANLIŞ İFADE : Turkish English

n. misstatement

YANLIŞ İFADE ETMEK : Turkish English

v. misstate

YANLIŞ İNANCI OLMAK : Turkish English

v. misbelieve

YANLIŞ İNANÇ : Turkish English

n. misbelief

YANLIŞ İNANIŞ : Turkish English

n. fallacy

YANLIŞ İSİM KULLANMA : Turkish English

n. misnomer

YANLIŞ İSİMLE ÇAĞIRMAK : Turkish English

v. misname

YANLIŞ İZ ÜZERİNDE : Turkish English

adv. on the wrong scent

YANLIŞ İZLENİM UYANDIRMAK : Turkish English

v. give smb a wrong impression

YANLIŞ KANI : Turkish English

n. misconception

YANLIŞ KAPI ÇALMAK : Turkish English

ark up the wrong tree, come to the wrong shop

YANLIŞ KARAR VERMEK (HAKEM) : Turkish English

v. miscall

YANLIŞ KAVRAMA : Turkish English

n. misconception

YANLIŞ KAVRAMAK : Turkish English

v. misconceive

YANLIŞ KİMLİK TESPİTİ : Turkish English

n. mistaken identity