Multilingual Turkish Dictionary Turkish English

ÇOCUK KISA PANTOLONU : Turkish English

n. panties

ÇOCUK MAHKEMESİ : Turkish English

n. juvenile court

ÇOCUK ODASI : Turkish English

n. nursery

ÇOCUK OYUNCAĞI : Turkish English

as easy as pie, it's pie

ÇOCUK OYUNCAĞI DEĞİL : Turkish English

no picnic

ÇOCUK PARKI : Turkish English

n. playpen

ÇOCUK RUHLU : Turkish English

adj. childlike

ÇOCUK SANDALYESİ : Turkish English

n. highchair

ÇOCUK SAĞLIĞI : Turkish English

adj. paediatric [Brit.], pediatric

ÇOCUK SUÇLU : Turkish English

n. juvenile offender, juvenile delinquent

ÇOCUK TEKERLEMESİ : Turkish English

n. nursery rhyme

ÇOCUK TERBİYESİ : Turkish English

n. bringing-up

ÇOCUK TULUMU : Turkish English

n. rompers

ÇOCUK YARDIMI : Turkish English

n. child benefit

ÇOCUK YATAĞI : Turkish English

n. crib

ÇOCUK YAŞTA EVLİ KADIN : Turkish English

n. child wife

ÇOCUK YETİŞTİRME : Turkish English

n. bringing-up

ÇOCUK YUVASI : Turkish English

n. kindergarten

ÇOCUK ZAMMI : Turkish English

n. child allowance

ÇOCUK ÖLDÜRME : Turkish English

n. infanticide

ÇOCUK ŞARKISI : Turkish English

n. nursery rhyme

ÇOCUK ŞİİRİ : Turkish English

n. nursery rhyme

ÇOCUKBİLİM : Turkish English

n. paediatrics [Brit.], pediatrics

ÇOCUKCAĞIZ : Turkish English

n. kiddy

ÇOCUKLAR : Turkish English

n. juvenility, issue