Multilingual Turkish Dictionary Turkish French

SÖZLÜKBİLİM : Turkish French

lexicologie [la]

SÖZLÜKSEL : Turkish French

lexical/e

SÖZLÜKÇÜ : Turkish French

lexicographe [le]

SÖZLÜKÇÜLÜK : Turkish French

lexicographie [la]

SÖZÜ GEÇEN : Turkish French

influent/e

SÖZÜ UZATMAK : Turkish French

discourir

SÖZÜM MECLİSTEN DIŞARI : Turkish French

sauf révérence parler, sauf votre respect

SÖZÜMONA : Turkish French

à la manque

SÖZÜN GELİŞİ : Turkish French

contexte [le]

SÖZÜN GELİŞİ ÖYLE : Turkish French

c'est une manière de parler

SÖZÜN KISASI : Turkish French

au résumé, en un mot, en résumé, tout court

SÖZÜNDE DURMAK : Turkish French

tenir sa parole

SÖZÜNDE DURMAMAK : Turkish French

avoir deux paroles

SÖZÜNDEN DÖNMEK : Turkish French

evenir sur ce qu'on à dit, se dédire

SÖZÜNÜ AĞZINA TIKAMAK : Turkish French

faire rentrer à qn les mots dans la gorge

SÖZÜNÜ DİNLETMEK : Turkish French

faire la loi

SÖZÜNÜ ETMEMEK : Turkish French

passer une chose sous silence

SÖZÜNÜ GERİ ALMAK : Turkish French

se dédire, se rétracter

SÖZÜNÜ GEÇİRMEK : Turkish French

maîtriser

SÖZÜNÜ KESME : Turkish French

interruption [la]

SÖZÜNÜ KESMEK : Turkish French

couper la parole à qn, interrompre

SÖZÜNÜ SAKINMAMAK : Turkish French

avoir son franc-parler

SÖZÜNÜ TUTMAK : Turkish French

tenir parole, tenir sa promesse

SÖZÜNÜ TUTMAMAK : Turkish French

violer ses promesses

SÖZÜNÜN ERİ : Turkish French

homme de parole, loyal/e