Multilingual Turkish Dictionary Turkish German

GÜMBÜRDEMEK : Turkish German

donnern, grollen, poltern, rumpeln

GÜMBÜRTÜ : Turkish German

Getöse [das], Schlag [der]

GÜMEÇ : Turkish German

Wabe [die], Zelle [die]

GÜMRÜK : Turkish German

Zoll [der]

GÜMRÜK BEYANNAMESİ : Turkish German

Zollerklärung [die]

GÜMRÜK DAİRESİ : Turkish German

Zollamt [das]

GÜMRÜK İŞLEMİ : Turkish German

Zollabfertigung [die]

GÜMRÜK MEMURU : Turkish German

Zollbeamte(r) [der]

GÜMRÜK RESMİ : Turkish German

Zoll [der]

GÜMRÜK RESMİNE TABİ : Turkish German

zollpflichtig

GÜMRÜK ÖDEMEK : Turkish German

verzollen

GÜMRÜKSÜZ : Turkish German

zollfrei

GÜMRÜKTEN MAL KAÇIRMAK : Turkish German

einschmuggeln

GÜMRÜKTEN MUAF : Turkish German

zollfrei

GÜMÜŞ : Turkish German

"Silber [das]; silbern"

GÜN : Turkish German

Tag [der]

GÜN AĞARMAK : Turkish German

dammern

GÜN AĞARMASI : Turkish German

Frühe [die]

GÜN AŞIRI : Turkish German

jeden zweiten Tag

GÜN DOĞMAK : Turkish German

tagen

GÜN DOĞMASI : Turkish German

Tagesanbruch [der]

GÜN DOĞUYOR : Turkish German

es tagt

GÜN GİBİ AŞİKÂR/ORTADA : Turkish German

klar wie Kloßbrühe, klipp und klar

GÜN IŞIĞI : Turkish German

Tageslicht [das]

GÜNAH : Turkish German

Sünde [die], Frevel [der], Missetat [die], Schuld [die]