Multilingual Turkish Dictionary Turkish German

YÜKSEK : Turkish German

"hoch, obere(r, s), erhaben, groß, happig; (ses) laut"

YÜKSEK ATLAMA : Turkish German

Hochsprung [der]

YÜKSEK BASINÇ : Turkish German

Hochdruck [der]

YÜKSEK BASINÇ MERKEZİ : Turkish German

Hoch [das]

YÜKSEK BÖLGE : Turkish German

Hochland [das]

YÜKSEK DERECELİ : Turkish German

hochgradig

YÜKSEK FIRIN : Turkish German

Hochofen [der]

YÜKSEK GERİLİM : Turkish German

Hochspannung [die]

YÜKSEK GERİLİMLİ AKIM : Turkish German

Starkstrom [der]

YÜKSEK MAAŞ : Turkish German

Bombengehalt [das]

YÜKSEK MAAŞLI : Turkish German

hochdotiert

YÜKSEK MÜHENDİS : Turkish German

Diplomingenieur [der]

YÜKSEK SESLE : Turkish German

laut

YÜKSEK SESLE OKUMAK : Turkish German

verlesen

YÜKSEKLİK : Turkish German

Höhe [die]

YÜKSEKLİK KORKUSU : Turkish German

Höhenkrankheit [die]

YÜKSEKOKUL : Turkish German

Hochschule [die]

YÜKSEKTEN ATMAK : Turkish German

angeben

YÜKSEKÖĞRENİM : Turkish German

Studium [das]

YÜKSELİŞ : Turkish German

Aufstieg [der], Erhöhung [die]

YÜKSELME : Turkish German

"Anstieg [der], Aufschwung [das], Beförderung [die], Steigerung [die]; (güneþ) Aufgang [der]"

YÜKSELMEK : Turkish German

sich erheben, sich erhöhen, sich steigern, ansteigen, aufsteigen, emporkommen, ragen, steigen

YÜKSELTEÇ : Turkish German

Verstärker [der]

YÜKSELTGEME : Turkish German

Oxydierung [die]

YÜKSELTGEMEK : Turkish German

oxydieren