Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish Hukuk

Turkish Turkish Hukuk
AKSESYON : Turkish Turkish Hukuk

Katılma, ulaşma, erişme

AKSÜLAMEL : Turkish Turkish Hukuk

Tepki, reaksiyon

AKSİDENS : Turkish Turkish Hukuk

Tesadüf, kaza, değişen

AKSİYOM : Turkish Turkish Hukuk

İsbatlanmasına gerek olmayan ve kendiliğinden ortada bulunan açık önerme; belit

AKSİYOMATİK : Turkish Turkish Hukuk

Bir kuramın isbatı için gerekli bulunan aksiyonların tümü

AKSİYONER : Turkish Turkish Hukuk

Anonim şirket ortağı; bir ortaklıkta hisse sahibi

AKTAR : Turkish Turkish Hukuk

Kokular, güzel şey, iğne, iplik, baharat gibi şeyler satan kimse

AKTÜEL : Turkish Turkish Hukuk

Güncel, fiili, gerçek, hazır, şimdi

AKTÜER : Turkish Turkish Hukuk

Sigorta kurumunun istatistiklere ve ihtimallere dayanan hesaplarını hazırlıyan uzmana verilen ad

AKTİONER : Turkish Turkish Hukuk

Bir anonim ortaklığın ortağı; aksiyoner

AKTİVİTE : Turkish Turkish Hukuk

Aktiflik, etkinlik

AKUT : Turkish Turkish Hukuk

Had safhada; ileri düzeyde

AKVAM : Turkish Turkish Hukuk

Kavimler, uluslar, milletler

AKİ : Turkish Turkish Hukuk

Diyet, bir cinayetten dolayı gereken diyeti vermek

AKİB : Turkish Turkish Hukuk

Ayak ökçesi; ayak arkası; bir kimsenin altsoyu

AKİBET : Turkish Turkish Hukuk

Sonuç, son

AKİDEYN : Turkish Turkish Hukuk

Sözleşmenin iki tarafı

AKİDİN : Turkish Turkish Hukuk

Akitler, sözleşenler, bağıtlaşanlar, akit yapanlar

AKİL : Turkish Turkish Hukuk

Yiyen, yiyici

AKİLE : Turkish Turkish Hukuk

İslam hukukunda bir cinayet nedeniyle, ödenmesi gereken diyeti üzerlerine alanların tümü

AKİM : Turkish Turkish Hukuk

Başarısız, sonuçsuz

AL : Turkish Turkish Hukuk

Evlat, sülale

ALA-TARİK-İL-İCMAL : Turkish Turkish Hukuk

Kısaltma yoluyla, kısaltarak, kısaca

ALABANDA : Turkish Turkish Hukuk

İç kısım; teknelerin iç yanları; gemi dümenini son haddine kadar sağa veya sola çevirmek

ALAFRANGA : Turkish Turkish Hukuk

Frenklerle ilgili, Avrupalılarla ilgili; Avrupalıların yaşayışına ve anlayışına uygun