Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CYCLADIC : English Turkish

adj. Kiklad Adaları'nın veya Kiklad Adaları ile ilgili, Kiklad Adaları'na özgü; Kiklad Adaları'nda varlık göstermiş olan Mikene öncesi medeniyet'in (İÖ
2200) veya bu medeniyetle ilgili ya da bu medeniyete özgü

CYCLAMATE : English Turkish

n. suni tatlandırıcı, yapay tatlandırıcı

CYCLAMEN : English Turkish

n. siklâmen, tavşankulağı

CYCLE : English Turkish

n. dolaşım, dönme; devre, aşama, zaman; devir; dizi, seri; bisiklet; motosiklet

CYCLE : English Turkish

v. devir yaptırmak, devreden geçirmek; bisiklete binmek; pedal çevirmek

CYCLE STOCK : English Turkish

n. dönem envanteri, belirli bir normal talep dönemi içinde brikmiş envanter

CYCLE TIME : English Turkish

çevrim süresi, tekrarlanan eylemler arasında geçen zaman dilimi, bir komutun uygulanması ile diğer bir komutun uygulanması arasında geçen zaman (Bilgisayar)

CYCLER : English Turkish

n. bisikletçi, bisiklet süren kimse

CYCLEWAY : English Turkish

n. bisiklet yolu, bisikletçiler tarafından kullanılan bisiklet yolu, yol (örneğin, yol şeridi boyunca)

CYCLIC : English Turkish

adj. devirli, periyodik; halkalı; dolaşımı sağlayan, konjonktürel; efsanevi, kahramanlık hikâyeleriyle ilgili

CYCLIC REDUNDANCY CHECK : English Turkish

Çevrimsel Artıklık Denetimi, kopyalama sırasında herhangi bir hata belirmediğini sağlamak üzere tüm veri sırasının incelenmesi

CYCLICAL : English Turkish

adj. devirli, periyodik; halkalı; dolaşımı sağlayan, konjonktürel; efsanevi, kahramanlık hikâyeleriyle ilgili

CYCLICAL UNEMPLOYMENT : English Turkish

dönemsel işsizlik, (Ekonomi) bir ülkenin ekonomisi ve üretim düzeyi ile doğrudan ilişkili olan işsizlik (işsizlik yavaş ekonomik büyüme sırasında artar ve hızlı büyüme zamanlarında azalır)

CYCLICALLY : English Turkish

adv. dönemsel, periyodik, tekrar ederek; tekrarlanan bir biçimde

CYCLICLY : English Turkish

adv. dönemsel olarak, periyodik olarak, tekrarlayan bir şekilde, tekrar tekrar

CYCLING : English Turkish

n. bisiklete binme, bisikletçilik

CYCLISATION : English Turkish

n. halka kapanma reaksiyonu, (Kimya) bir ya da daha fazla hidrokarbon halkasının kapalı bir halka şeklinde oluşumu, kimyasal bileşik halkası oluşumu (ayrıca cyclization)

CYCLISE : English Turkish

v. halka kapanma reaksiyonundan geçmek, (Kimya) halka kapanma reaksiyonu geçirmek; halka kapanma reaksiyonuna neden olmak (ayrıca cyclize)

CYCLIST : English Turkish

n. bisikletçi

CYCLITIS : English Turkish

n. siklit, gözün siliyer cismi iltihabı, göz merceğini kontrol eden kasın iltihabı

CYCLIZATION : English Turkish

n. halka kapanma reaksiyonu, (Kimya) bir ya da daha fazla hidrokarbon halkasının kapalı bir halka şeklinde oluşumu, kimyasal bileşik halkası oluşumu (ayrıca cyclisation)

CYCLIZE : English Turkish

v. halka kapanma reaksiyonundan geçmek, (Kimya) halka kapanma reaksiyonu geçirmek; halka kapanma reaksiyonuna neden olmak (ayrıca cyclise)

CYCLO CROSS : English Turkish

n. bisiklet krosu

CYCLOGENESIS : English Turkish

n. siklojenez, siklon oluşumu (alçak basınç alanı etrafında dönen kuvvetli rüzgârlar ile tanımlanan fırtına türü)

CYCLOID : English Turkish

n. yuvarlanma eğrisi, bir eğri türü (Geometri)