English To Turkish
DECK : English Turkish
n. güverte, üst kısım; kat; iskambil destesi, deste
DECK BRIDGE : English Turkish
n. köprü döşemesi, zemin kısmı şerit taşıyan köprü
DECK CABIN : English Turkish
güverte kamarası, gemi güvertesinde bulunan kapalı kabin
DECK CHAIR : English Turkish
şezlong
DECK HAND : English Turkish
n. tayfa, güverte tayfası
DECK HOUSE : English Turkish
kasara, geminin üst güverte kısmına inşa edilmiş eve benzeyen alçak yapı
DECK ONESELF OUT : English Turkish
v. giyinip kuşanmak, iki dirhem bir çekirdek olmak
DECK OUT : English Turkish
v. süslemek, donatmak
DECK PASSAGER : English Turkish
n. güverte yolcusu, kamarasız yolcu
DECK-HAND : English Turkish
n. güverte tayfası, güvertede çalışan sıradan denizci
DECKER : English Turkish
suff. katlı, güverteli, ambarlı, ciltli
DECKHAND : English Turkish
n. gemi güvertesinde çalışan kimse, yükü boşaltan ve idare eden denizci, gemide demirlemeyi ve el işçiliğini yapan mürettebat üyesi
DECKING : English Turkish
n. havuz kenarı döşemesi, bir kanala inşa edilen zemine benzeyen platform; gemi güvertesine benzeyen veranda
DECKLE : English Turkish
n. kâğıt makinesinde kenar
DECKLE EDGED : English Turkish
kenarları tırtıklı, kenarları kesilmemiş
DECKLED : English Turkish
adj. kenarları pürüzlü olan, (kağıt hakkında) pürüzlü kenarları olan, el yapımı kağıt gibi tüylü kenarları olan
DECLAIM : English Turkish
v. yüksek sesle okumak, söylev vermek, nutuk çekmek, heyecanlı konuşma yapmak; bağırıp çağırmak
DECLAIM AGAINST : English Turkish
v. bağırıp çağırmak, öfkeyle şikâyet etmek
DECLAIMER : English Turkish
n. söylevci kimse, ezberden okuyan kimse, konuşma yapan kimse
DECLAMATION : English Turkish
n. nutuk, heyecanlı konuşma, konuşma sanatı, hitabet; çatma; bağırıp çağırma
DECLAMATORY : English Turkish
adj. heyecanlı, coşkulu, gösterişli, söylev sanatına ait; yüksek sesle
DECLARABLE : English Turkish
adj. gümrük vergisine tabi
DECLARANT : English Turkish
n. beyan eden kimse, bildirimde bulunan kimse; vatandaşlık başvurusu yapan kimse [amer.]
DECLARATION : English Turkish
n. açıklama, beyanname, demeç, beyan, ifade, deklarasyon, bildirim, bildirme
DECLARATION OF ASSOCIATION : English Turkish
şirket kuruluşu bildirgesi, hissedarların birleşme niyetini bildirmeleri (bir bildirinin parçası olarak dahil edilen)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani