Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
DIMMED : English Turkish

adj. kararmış, karartılmış, koyulaşmış; daha az temiz hale getirilmiş; cilasız, donuk, mat

DIMMED EYES : English Turkish

donuk gözler, mat gözler, donuk bakış

DIMMED LIGHT : English Turkish

donuk ışık, karanlık ışık, zayıf ışık

DIMMER : English Turkish

n. ışık azaltıcı cihaz

DIMMER : English Turkish

adj. daha donuk, kısık

DIMMER SWITCH : English Turkish

n. selektör, ışığı kısan komütatör

DIMMERS : English Turkish

n. park lâmbaları, kısa huzmeli farlar

DIMMISH : English Turkish

adj. belirli bir ölçüde bulanık, belli bir ölçüde karanlık

DIMMOCK : English Turkish

n. Dimmock, soyadı; Charlie Dimmock (1966'da Charlotte Eloise Dimmock olarak doğmuş olan), BBC'de bahçecilik televizyon programı sunan İngiliz bahçecilik uzmanı

DIMNESS : English Turkish

n. sönüklük, bulanıklık; donukluk; loşluk

DIMONA : English Turkish

n. Dimona, İsrail'in Negev bölgesinde bulunan bir şehir

DIMORPHIC : English Turkish

adj. iki şekilli, çift biçimli

DIMORPHISM : English Turkish

n. iki şekillilik, çift biçimlilik

DIMORPHOUS : English Turkish

adj. iki şekilli, çift biçimli

DIMPLE : English Turkish

n. gamze; çene çukuru; çukur

DIMPLE : English Turkish

v. gamzesi çıkmak, gamzesini göstermek; çukur oluşturmak, çukurlaşmak

DIMPLED : English Turkish

adj. gamzeli, çukurlu

DIMPLY : English Turkish

adj. gamzeli; çukurlu

DIMWIT : English Turkish

n. salak kimse, budala, aptal, ahmak, beyinsiz, geri zekâlı

DIMWITTED : English Turkish

adj. ahmak, beyinsiz, salak, alık

DIMWITTEDNESS : English Turkish

n. salak olma durumu, budalalık, aptallık, ahmaklık, beyinsizlik, geri zekâlılık

DIN : English Turkish

Alman Standartlar Enstitüsü

DIN : English Turkish

n. gürültü, şamata

DIN : English Turkish

v. gürültü etmek, kafasını şişirmek (Argo) gürlemek; tekrar tekrar söylemek, söyleyip durmak; çınlamak; yankılanmak

DIN CONNECTOR : English Turkish

DIN bağlayıcı, bir klavyenin
pinli bağlayıcısı